‘KAAN’ uçağımızın prototipi gösterime sunuldu.
Seri üretimi TUSAŞ tarafından 2030 olarak revize edildi.
Geçen gün; Çin Ordusu’nun yayın organı bir gazete; KAAN uçağı yapma başarımızı konu alan bir yazı yayınladı ve “Dünya’da beşinci nesil savaş uçağı üretenlerin kulübüne giren az sayıda ülkeden biri de Türkiye oldu” diye dünyaya duyurdu.
Çok gururlandık!
Son günler de gördüğümüz acı tablo:
Türkiye’nin bütün üretim bölgelerinden; kavun-karpuz üreticileri, domates, fasulye, fıstık, fındık, patlıcan, yeşil biber, salatalık, sarımsak, bamya, patates, soğan ve süt ürünleri aklınıza ne geliyorsa tüm ürünlerin üreticileri feryat, figan, pişmanlık, kızgınlık, ses yükseltmeye başladılar!
NEDEN?
Devamlı artan mazot, gübre, elektrik, taşıma, hasat maliyetleri ve kabaran banka borçları yüzünden çiftçi-üretici, ekimden-yetiştirmekten vazgeçiyor, tarlayı boş bırakıyor.
Ertesi yıl da ekmiyor-yetiştiremiyor.
Çünkü kazanamıyor.
Kente göç ediyor.
Maalesef;
Kentlerde halkın yüzde 90’nı “yediği, içtiği, gezdiği, gördüğü her tüketime çok zor ulaşmakta…
*Gelişmiş ülkelerin uyguladığı; tarımda, hayvancılıkta ve tüm üretimde planlama ve tüketime göre ekim-dikim ve hayvan yetiştiriciliği, model alınsa olmaz mı?
*Serbest piyasa düzenine yöneltilen en ciddi eleştiri, yatırım kararlarının bireyler tarafından alınması yüzünden kaynak israfına yol açıldığıdır.
Her alanda uygulanabilir planlama, uygulama ve denetim şart!
Yoksa; batan batar, kalan sağlarla yola devam ederiz denmesidir. Ancak yüz yıldır yaşananlar bunun tersini göstermiştir.
Merkezi planlamada daha çok israf oluşmuştur.
Yine de belli konularda “planlama” yabana atılacak bir fikir değildir.
Planlı bir piyasa ekonomisi en yüksek kalkınma hızını sağlamıştır.
Çin bunun abidevi (kalıcı) bir kanıtıdır.
Son bir sözü hatırlatalım:
“Olmayan soruna çözüm geliştirmek, çözümsüz sorun yaratmaktır.”