Türkiye’de geleneksel olarak her yıl kutlanan Ahilik Haftası kapsamında, Bursa Teknik Üniversitesi’nde (BTÜ) bir konferans gerçekleşti. “Gelenekten Geleceğe Sosyoekonomik Yönüyle Ahilik ve Bursa: Tespitler, Öneriler” başlıklı konferansta, Türkiye’nin köklü geleneklerinden biri olan Ahiliğin dünü bugünü ve yarını konuşuldu. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Orhan Çağlayan’ın sunduğu ve Bursa ekseninde Ahilik kültürünün konu edildiği konferans, katılımcılardan da büyük ilgi gördü.
İTBF Dekanı Prof. Dr. Hilal Yıldırır Keser, Bursa Ticaret İl Müdürü İsmail Aslanlar, Yıldırım Belediyesi Başkan Yardımcısı Hüseyin Buran, Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Fahrettin Bilgit ve Birlik Genel Sekreteri Rafiz Vatansever ile birlikte BTÜ akademisyen ve idari personelinin katıldığı konferansta Bursa Mehmet Kemal Çoşkunöz Anadolu Teknik Lisesi’nden bir grup öğretmen ve öğrenci de dinleyiciler arasında yer aldı.
Prof. Dr. Çağlayan konferanstaki sunumuna “Kadim şehir Bursa, fethinden başkent oluşuna ve günümüze kadar Ahilik’ten bağımsız düşünülemez. Ahilik, Bursa’sız; Bursa’da Ahilik’siz olmaz” diyerek başladı. Tarihi hanlar ve çarşı merkezi olmak üzere Bursa’nın her türlü ticari ve kültürel faaliyetinde ahilik bakışının göz önünde bulundurulmasının gerekliğinin altını çizdi. Çağlayan özellikle bu alanın zenginleştirilmesinin önemli olduğunu da vurguladı. Konuşmasına “Tarihi hanlar bölgesinde, Bursa’nın Ahilik geçmişinin de resmedildiği, beraberinde esnaf ve sanatkârın sosyal, manevi ve iktisadi açıdan bilgilendirileceği, belli etkinliklerin içinde yapılabileceği, fazla büyük olmayan fakat fonksiyonel bir mekân oluşturulmalıdır” dedi. Çağlayan konuşmasının devamında, Bursa’nın Ahilik kültürü ile yeniden kucaklaşmasının sosyo – kültürel ve ekonomik açıdan önemli olduğunu da ifade etti.
Bursa’nın, Ahilik üzerinden güçlenen sosyo – ekonomik yapısından gelen cazibesi ile başkent payesini elde ettiğini ve bu payeyi de uzun yıllar taşıdığını kaydeden Çağlayan, Ahilik kültürü ile bu denli yoğrulmuş bir şehrin, ulusal düzeydeki Ahilik etkinliklerinde de hak ettiği şekilde temsil edilmesinin, geçmişe sahip çıkmak açısından değer taşıdığını vurguladı. Ahilik anlayışı doğrultusunda ve “Bayrağın dalgalanması, Ezanın yankılanması” düsturu çerçevesinde, ticari hayatın şekillendirilmesinin, düzenlenmesinin söyledi. Bu anlayışın yerleşmesinin gelecek nesillere Ahilik kültürünün doğru bir şekilde aktarımına katkı vereceğini de sözlerine ekledi.
Çağlayan konuşmasının devamında, “Ahi Hasan ismi, belli bulvar, cadde ve mahallelere verilmelidir. Bu kahraman ve bilge kişilik şehrin hafızasında ismiyle yaşatılmalıdır. Ahilik konusunu kapsayan, esnaf – sanatkârlık, girişimcilik ve küçük işletmelere yönelik paneller ve sempozyumlar düzenlenmelidir. Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa Teknik Üniversitesi, Ticaret İl Müdürlüğü ve İl Kültür Müdürlüğü işbirliğiyle farklı organizasyonlar gerçekleştirilmelidir. Ahilik Enstitüsü veya Araştırma Merkezi kurulmalıdır. Ahilik Teşkilatının günümüz yansıması olarak özellikle Esnaf Sanatkâr Odaları Birliği ve bir yönüyle Ticaret ve Sanayi Odalarının (işleyişlerindeki bu yöndeki etkinleri arttırılmalıdır. Mevcut esnaf ve sanatkârın güçlendirilmesi, varlığını güçlü biçimde devam ettirebilmesini göz önünde bulunduran bir anlayış hâkim kılınmalı, mevzuat ve diğer düzenlemeler buna göre şekillenmelidir. Bakıldığında mevcut esnaf yapılanmasında erdem ve ahlâk öğretisinin günümüzde gereğince yer bulamadığı değerlendirilmektedir. Buna ilişkin çalışmalar başlatılabilir. Bu kapsamda İslâm ekonomisi mentörlüğü hizmeti verilebilir. Beraberinde manevi danışmanlık sunulabilir. Ahilik nosyonunun devamı için esnafın gün içinde ve iş sonrası dinlenebileceği, bir araya gelebileceği, gerek istişare gerekse sosyalleşmeye fırsat veren yapılar oluşturulmalı, etkinlikler gerçekleştirilmelidir” şeklindeki önerilerini de sundu.
Çağlayan konferansın son bölümünde modern teknolojinin Ahilik kültürüne sunduğu fırsatları dile getirdi. Çağlayan “Nihayet dijitalleşmeye ilgisiz, yapay zekâdan bihaber Ahiliği konuşamayız. Dijital dönüşümde firmaları ve özellikle esnaf ve sanatkârı nelerin beklediğini, yapay zekâ karşısında en güçlü konuma sahip esnaf ve sanatkârlığın konuyu nasıl ele alması gerektiğini iyi irdelemek, sektör, süreç ve prosedürler düzeyinde detaylı olarak çalışmak gerekmektedir. Sonuç olarak Ahilik Kültürü modern teknolojinin sunduğu fırsatlardan yararlanmalı ” diyerek konuşmasına sona erdirdi.