Bir şeyin içine başka bir madde:
Karıştırma, seyreltme, hile olduğunu söyleyebiliriz.
Gıdaların tağşişi insanlık için suç ve lanettir.
Bunu yapanlar var mı? VAR.
Bu çok eski zamanlardan beri yaşanıyor ve son zamanlarda da devam ediyor. Bu tür sorunları kontrol altına almak için çeşitli teknolojiler geliştirilmiştir. Bu çalışmada, gıda tağşişinin tespit yöntemleri, yaygın gıda tağşişlerinin tespitine odaklanılarak gözden geçirilmektedir.
Bu günlerde; 5 – 6 ay öncesinde mahkeme kayıtlarına girmiş bilgilere göre Bursa çıkışlı, “Köfteci Yusuf’a daha önce de bu tür leke sıvama girişimi” yapılmış.
Köfteci Yusuf, “adaletten umudunu” kesince mafya liderlerine; “üstüme geliyorlar, sen şunların kulağını bir çek abi…” diye telefon edip sığınmış.
Köfteci Yusuf’un 280 lokanta zinciri varmış ve 12.000 aşçı, garson, köfte yoğuran, köfte pişiren çalıştırıyormuş.
Bir porsiyon köfteden daha fazla kazanç elde etmek için daha ucuza mâl edilmiş domuz eti katıldıysa bunu Tarım Bakanlığı’nın ilgili biriminin topluma anında; açık- seçik- anlaşılır açıklaması gerekirdi.
Domuz etinin fiyatı, köftenin yoğrulduğu dana, sığır ya da koyun etinden daha mı ucuz, varsa eğer nereden geliyor bu ucuzluk?
Köfteci Yusuf’un firması hangi besici çiftliklerden et alıyor, ithalatı varsa eti hangi dış ülkelerden kimlerin aracılığıyla getiriyor?
Köftesinde domuz eti kullanıyorsa depolarında kaç ton domuz eti yakalandı?
Bakanlığın bütün bunları topluma net olarak anında açıklaması gerekirdi diye düşünenlerdenim.
Köfteci Yusuf:
“Bu kara kumpastır” demiş.
Ekim ayına geldiğimizde bütün ülke “domuz var mı yok mu diye ikileme düşmüş.”
85 Milyon nüfuslu Türkiye’de devletin Et ve Süt Kurumu (ESK) aracılığı ile yurt dışından getirdiği ucuz eti hangi firmalara, kilosu kaç liradan verdiği de gizleniyor, saklanıyor.
Et ve Süt Kurumu’nun kilosu 4 dolara (136 TL) ithal ettiği etleri iktidar bakanları ve milletvekilleri ile ilişkisi olan yandaş simsarlara kilosu 250 TL’den verdiği ve aynı etin kasaplarda 500-600-700-800 liradan satıldığı biliniyor.
Bu ucuz etten TIR’lar dolusu verildiği bu firmalar içinde; köfteci Yusuf’a 57 TIR, Happy Center’e 38 TIR, Namet’e 21 TIR, Onur Market’e 18 TIR ucuz ithal et sunulduğu iddiası piyasada “sakız oldu” konuşuluyor.
Kasapta etin kilosu halka 600- 700- 800 TL fiyattan satıldığını herkes biliyor.
Maalesef devletimiz; “et fiyatını dengeleyeceğim” uyduruk çözümüne sarılarak ithal ettiği eti, kilosu 200-250 TL’den bazı iktidara yakın firma sahiplerine hortumladığını sağır sultan biliyor.
Türkiye; “kendi üreticisini batıran, yeterli yerli protein üretimini tehlikeye sokan” ülke haline gelmedi mi?
Pekâlâ; Sudan’dan gelecek 500 ton domuz eti kime yedirilecek?