
İlk ve ortaöğretim kurumlarında eğitim gören yaklaşık 20 milyon öğrenci, yarıyıl tatilini yapmak üzere karnelerini aldı.
Öğretmenliğimde her karne tatili öncesinde öğrencilerimden bana da “karne” vermelerini isterdim. Birer boş kâğıt dağıtarak, kendi adlarını yazmadan olumlu ve olumsuz gördükleri davranışlarımı açıkça yazmalarını isterdim. Bu yöntem sayesinde onların gözünden kendimi görür, olumsuz davranışlarımı düzeltmeye çalışırdım.
Eleştiri olmadan insanların, toplumların gelişmesi olası değil.
Atanamayan öğretmeler ve sendikalar:
Milli Eğitim Bakanlığı için 1. dönem karnesi hazırladı.
-“Çocuklar; laik, kamusal, bilimsel eğitim hakkı ve eğitim emekçilerinin haklarına ilişkin ülkemiz tarihinin en büyük tahribatı yaşandı.
– Atılan her adımda kaybeden eşit, parasız, nitelikli, kamusal, bilimsel eğitim, kaybeden çocuklarımız oldu.
-Ekonomik kriz, çocuk yaşta işçiliğin, çocuk yaşta evliliklerin yaygınlaşmasını, kamusal eğitim yokluğundan ve protokollerden kaynaklı çocukların tarikat gibi kökten dinci yapılara mecbur bırakıldı.
– Ücretsiz okul yemeği, ücretsiz temiz içme suyu ve temizlik sorunları başladı.
-Milli eğitim bakanı, büyük eleştirilere karşın tarikatlarla protokoller imzalamayı sürdürdü.
Görüldüğü gibi gençler, ÇEDES uygulamalarıyla sınıflarda mezar taşı görmek yerine, bir öğün ücretsiz yemek istiyor. Sınıfta hayali ölü yıkamak, kefenlemek yerine teknoloji kullanımı, yazılım, yapay zekâ dersleri istiyorlar. Kanlı, silahlı, cihat müsamereleri yerine bilginin kullanıldığı, çağdaş, bilimsel, parasız, laik eğitimin uygulandığı, hoşgörünün hâkim olduğu, gülüp eğlenebilecekleri, eğlenirken öğrenebilecekleri ve üretebilecekleri çağdaş okullar istiyorlar.”
Diye; sayın bakanın karnesine notlarını sıraladılar.
SONUÇ
Ders ve davranışların tümünün başarısız olarak değerlendirildiği karnede, Bakan Yusuf Tekin’in istifası istendi.
ÖĞRENCİLER:
*“Okul bize düşünme, sorun çözme becerisi ve doğruyu bulma yöntemini öğretsin yeter!
*Bize gelecekte en gerekli olacak şey, teknoloji. Ama teknoloji kullanımıyla, yazılımla ilgili ders yok. Genetik, genetik mühendisliği, robotik kodlama, yapay zekâ diyorlar ama bu alanlarda da ders yok!
*Varsa yoksa dinsel eğitim!
*Devlet kurumlarının gereksiz harcamaları kısılsa, okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilemez mi?” diye soruyorlar…
Kimi öğrenci, seçmeli derslerle birlikte haftada dört saat din dersinin çok fazla olduğundan, kimi sanat ve felsefe derslerinin az olmasından yakınıyor.
Kimi öğrenci de okulda bir gereklilik olan güvenlik, sağlık, temizlik elamanlarının bulunmamasını eleştiriyor.
Aslında eğitimde sorunlar belli, çözüm belli.
Her yerde yazılıp söyleniyor.
Öğrencilere sorunca bir çırpıda söylüyorlar.
Çünkü okullardaki sorunları görüyorlar, duyuyorlar, yaşıyorlar.