10 Ocak biz gazeteciler için önemli gündür, aslında daha ziyade kendini sorgulama günüdür. Adı üstünde “Dayanışma” günüdür çalışan gazetecilerin ve lakin çalışmayanları niye dâhil etmemişler bunu da anlamak zor öte yandan…
Mesleği irdeleyecek, şikayet edecek değilim bu yazıda… Sadece şunu söyleyebilirim ki bizim bir meslek örgütümüz yok, olanları hiç sormayın, hepsi kendi havasında.
Tüm siyasiler gibi Nilüfer Kent Konseyi de o gün bir paylaşım yaptı. Hakkındaki mit tırları davasından firari sanık olan Can Dündar’ın aşağıdaki görseli Konseyin Facebook hesabından paylaşıldı. Üzerine zehir gazeteci Alpaslan Yıldız’a (eski AKP’li yeni Yaprak Partili Yıldız’dan bahsedilmediğini anlamışsınızdır) yakalandılar ve Alpaslan konunun üzerine gitti. Hal böyle olunca, tepki de büyüyünce Nilüfer Kent Konseyi paylaşımı kaldırmak zorunda kaldı.
Bu arada Nilüfer ilçesinin Ak Partili neferi Ufuk Ay da yaptığı paylaşımla gazetecilere inceden akıl öğreniyordu. “Medyamızın meslek ilkelerini ve milletimizin hassasiyetlerini dikkate alarak doğru bilgilendirme görevini en güzel şekilde yerine getiren tüm basın emekçilerinin 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü tebrik ediyor, kendilerine başarılar diliyorum” şeklindeki Twitter paylaşımı gazetecilere ince ayardı aslında.
Şimdi…
Sayın Ufuk Ay; o gün Alpaslan Yıldız’ın yaptığı gibi ben de burada mesleğimin ilkelerini ve milletin hassasiyetlerini dikkate alarak doğru bilgilendirme görevimi yapıyorum. Ve sizin neden Türkiye’nin terörist kabul ettiği, milli hassasiyetlere ve gizliliklere direkt temas etmiş, Devlet tarafından aranan bir firarinin fotoğrafı ile yapılan paylaşıma neden müdahale etmediğinizi merakla soruyorum.
Vallahi sadece soruyorum, neden sizin göstermeniz gereken tüm duyarlılığı Alpaslan göstermek zorunda kalıyor, merak ediyorum. Bak yazdı Alpaslan, küt diye kaldırttı o paylaşımı. Millet sizin elinize altın tepside siyasi malzeme veriyor, geçtim siyasi olarak kullanmayı, Fetö olayları bu kadar halkın canını acıtmışken, bir dünya şehit verilmişken, sizin bölgenizde böyle bir paylaşım yapılıyor ve sizden çıt çıkmıyor, neden sayın Ay merak ediyorum. Belki çıkıp buna bir yanıt verirsiniz, anlarız nedenini…
MUDANYA’DA İKİ DUYARSIZ, BİR DUYARLI ADAM…
Mudanya Belediyesinin tahliye ettiği 3 çocuklu aileye MHP’li Meclis üyesi Bülent Erden’in sahip çıkışını çoğunuz sosyal medyadan takip etmişsinizdir. Erden aileyi önce giydirdi, çocuklar ve anneyi hamama, babayı berbere götürdü. Sonra yemek yediler hep birlikte ve otele yerleştirildiler. Üzerine Bülent Erden bir kiralık ev buldu, ilk kira depozito vs giderleri karşılanarak aile yeni evlerine yerleşti.
CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş da bu konuda çokça paylaşım yapan ve Mudanya’da ikamet eden yine Alpaslan Yıldız arkadaşımızı arayarak 1 yıllık kiralarını vereceklerini bildirdi. Hayri Türkyılmaz’ın barakalarından attığı aileye CHP il başkanı sahip çıkıyor diye sevinmiştik ama henüz o vaadin gerçekleştiğine dair bir bilgi gelmedi.
Söz önemlidir sayın Akkuş, sonra sarhoştum aydım, ben bu işten caydım mevzusu olmasın yani…!
Bülent Erden’e dönecek olursak akıl alır gibi değil, gerçekten tek başına Mudanya için mücadele ediyor. Bu arada Mudanya’nın muhalifi Ak Partili meclis üyelerinden neden çıt çıkmıyor, bak bunu da merak ediyorum. Yok yahu, aslında ben biliyorum, hiç merak etmiyorum, sadece merakınızı uyandırmaya çalışıyorum.
Mesela bir Kadir Kahraman var mecliste… Ak Parti sözcüsü, hatırlarsınız Hayri bey Alevilere saldıranların MHP’liler olduğunu işaret edip, onları hedef gösterirken müttefiki partilileri değil, Hayri beyi savunmuştu.
Neler oluyor hayatta…
Siyaset bana göre değil…
Ben Charles Bukowski amca gibi düşünüyorum. “Nefret ettiğiniz insanlarla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum. O yüzden anlaşamıyoruz.” diyorum…
