Home GÜNCEL 9 YIL ÖNCESİ, 9 YIL SONRASI!

9 YIL ÖNCESİ, 9 YIL SONRASI!

- Guncellenme Tarihi: 2 Mart 2020 16:13
7 min read
9 YIL ÖNCESİ, 9 YIL SONRASI! için yorumlar kapalı
0

1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair BM Sözleşmesine göre Türkiye’den geçerek söz gelimi Almanya’ya gidecek bir mültecinin şu veya bu sebeple topraklarında bulunma veya ikamet etme koşullarını yerine getirmediğine Almanya karar verirse bu kişiyi Türkiye’ye geri gönderebilecekti. BM Sözleşmesine göre böyle bir geri gönderme mümkün olamazdı; bu kişinin mülteci şartlarını yerine getirmediği kararını o ülkenin mahkemesine götürme hakkı vardı; ama AB nasıl olsa bu kişiler için güvenli barınma imkânı sağlayacaktı. O halde mesele yoktu.
Yok muydu gerçekten?
AB bu imkânı sağladı mı?
Nasıl olsa Türkiye bu kişilere barınma imkânı sağlıyordu; bir iki siyasal demeç dışında şikâyet de etmiyordu.
O halde AB açısından gerçekten ortada bir mesele yoktu. O kadar ki, İdlib yerle bir edilip yeni bir 4 milyon mülteci sorunu gibi Türkiye’nin gerçekten başa çıkamayacağı bir durum ortaya çıkıncaya kadar AB; Suriye, Suriyeli, mülteci, göçmen, sığınmacı gibi kelimeleri bile duymak istemedi.
Yanılmışız:
Avrupa ülkelerinin de bizim gibi Suriye mültecileri meselesine insanî bir pencereden bakacaklarını sanıyorduk. Başka türlüsü nasıl olabilirdi? Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, muharip olmayan erkekler, okula giden öğrenciler, hastalar, bakıma muhtaç olanlar, ilaç alması gereken hastalardı onlar.
AB dokuz yıl önce, Suriye iç savaşı başladığı andan itibaren görebilirdi. Türkiye, AB’ye gitmek isteyen bütün Suriyelilere serbest geçiş hakkı tanımış olsa idi, Yunanistan, Bulgaristan bu kişilere serbest geçiş hakkı tanısaydı, Almanya’sı, Fransa’sı, İngiltere’si bu kişileri kolayca Türkiye’ye geri gönderemeseydi AB bu sorunu kaynağında ve başladığı gün çözmek zorunda kalırdı.
Geç oldu, güç oldu. Şu anda tek tesellimiz, zararın bir yerinden dönülüyor olmasıdır.
***
BAY KEMAL
Geçen gün sayın Cumhurbaşkanı; eski AK Parti milletvekilleriyle toplantıda yaptığı konuşmada iki önemli mesaj verdi.
“Bugün Kamışlı’da, Resulayn’da, Tel Abyad’da, Aynel Arap’ta, Cerablus’ta, Münbiç’te, El Bab’da, İdlib’de vermediğimiz savaşı, Allah göstermesin, yarın Şırnak’ta, Mardin’de, Şanlıurfa’da, Gaziantep’te, Hatay’da vermek zorunda kalırız. Senaryonun asıl hedefi Suriye değil, Türkiye’dir.”
Erdoğan konuşmasını tamamladıktan sonra eski AKP Diyarbakır milletvekili Aziz Akgül söz alıyor, uzun bir konuşma yapıyor. Bölge insanı olarak, bölgenin şartlarını çok iyi bildiğini söylüyor. “Şam yönetimiyle görüşülse daha iyi olmaz mı?” diyor.
O ana kadar dikkatle dinleyen Erdoğan’ın bir anda hışımla Akgül’e dönerek;
“Bu Kılıçdaroğlu ağzı. Zaten bunu Bay Kemal de söylüyor” dediği söyleniyor.
Nedir bu “BAY KEMAL” rahatsızlığı?..
Bay Kemal, ekibi ve diğer millet ittifakı bazı parti yetkilileri:
“Geri kabul anlaşmasını”hatırlatıyorlar:
Altında AB ülkeleri yöneticileri ile Türkiye’yi idare edenlerin imzaları var.
3 Mayıs 2016’da; Kapıları açabilirsin, Avrupa almaz ise; sen “Türkiye olarak sığınmacıları geri kabul etmeye” mecbursun.
Şimdi: Türkiye’yi “Suriye’nin iç yangınına benzin döken ülke” yapıverdiler.
-4 milyon sığınmacı.
-Tabut, tabut şehitler.
– “Kapıları açtık Avrupa’ya gitmek için, 76 bini göçmen gümrük kapılarına hücum etti.” diye yazan, yeni bir başarı öyküsüne imza attıklarını söyleyenler!..
Öfke, kin, nefret!..

Load More Related Articles
  • Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!

    Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN…
  • İnsan Yaşamı Değerleri!

    Bireylerin bedensel, düşünsel, ruhsal yapılarıyla oluşan kişilikleri ve yaşam biçimlerinde…
  • Devlet BABA!

    Çocukların ebeveynleri tarafından istenilmesi, kabul edilmesi ve sevildiğini bilmesi onlar…
Load More By Ali Özdemir
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!

Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN…