Home GÜNCEL Gençliği Anlayabilmek !..

Gençliği Anlayabilmek !..

- Guncellenme Tarihi: 13 Mart 2020 15:37
7 min read
Gençliği Anlayabilmek !.. için yorumlar kapalı
0

Avrupa’nın üstünde, her şeyin ötesinde ki GENÇLİK…
Milli Mücadele başlamadan önce Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, 1918’de kendi el yazısı ile:”Her şeye rağmen muhakkak bir ışığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletin hakkındaki sonsuz sevgim değil, bu günün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ışık sermeye ve anlamaya çalışan bir gençlik görmemdir.” der.
Nüfusumuzun üçte biri; 12 – 26 yaş arasında olup, 27 milyona yaklaşmıştır. Bu guruplar içinde yaşayan Türk gençliği; özgürce yaşamak, kaliteli bir yaşama sahip olmak ve her gencin bir işi olması gerekirdi…
Sayın Akşener; gençlerin üçte biri işsiz olduğunu belirterek, “Üniversiteli gençlerimizin burada yaşamaya dair hiçbir umutlarının olmadığını, bizi yönetenlerin akraba kayırması, torpille iş görmesinin getirdiği bir umutsuzluğun olduğunu gördük” dedi.
Gençler, sadece geleceğin emanet edileceği bireyler değil, günümüzün ortaklarıdır.
Önemli olan gençleri anlamak için onlar gibi düşünebilmeye, çalışmalıyız…
Empati; burada başlar.Tabi ki, gençlerin her yaptığını onaylamak yanlıştır, her hareketini hemen anında düzeltmeye çalışmakta, yanlıştır.
Gençler hata yapacak, gençler yanlış yapacak, gençler her şeyi yapacak, önemli olan yapılan hatanın farkına varacak ama tekrarını yapmayacak…

– 1960 yıllarının; sağcı solcu gençliği,
– 1980 yıllarının; korku gençliği,
– 1990 yıllarının; Bilgisayar gençliği,
– 2000 ‘li yılların Millennium – Teknoloji gençliği…Vardı.

Belki şu anda karamsar olarak diyorsunuz ki;
“Hangi gençlik den söz ediyorsun?
Otobüste yaşlılara yer vermeyen, küfürlü konuşan, saygı denen bir şey kalmamış gençlik mi?”
Kusura bakmayın:
Onlara önce aile terbiyesini verdik mi?
Çocuğumuzla oturup, göz göze gelerek,onun seviyesine inerek onları dinledik mi?
Yeme, içme, gezme, eğlenme ve toplum için de davranışımızla onlara örnek olduk mu?
Ne yaptık?

Sadece bir insanın, dünyanın ekonomik dengelerini değiştirdiği günümüzde, bizde de öylesine parlak beyinler var ki, onlara yol açıp, destek olmuyoruz…
Gençleri: şu gençlik, bu gençlik diye ayrıştırmak ise; daha da büyük suçtur.
Görülmeyen gençler, artık ortaya çıkmak istiyor, himaye edilmek istemiyor.
Projeler yapmak istiyorlar.
Üretmek istiyor. Günümüz gençliği arayış içinde…
Eğitimli veya eğitimsiz çok sayıda genç, esen rüzgârlarla sağa sola savrulmasın…

– Gençlere ne kadar söz hakkı veriliyor?
– Duyarsızlar mı?

Öncelikle,gençlerin her şeye itaat etmeleri öğretiliyor.Bunun için de,’itiraz etmek,soru sormak,olayları sorgulamak,,düşündüğünü ahlaksal kurallar çerçevesinde sonuna kadar savunmak ve tartışmak ; yanlış ve terbiye eksikliği” gibi lanse ediliyor.
Genç; öğretmeni ve ailesi tarafından Türkiye ve dünyanın üstü kapalı tutulan ve yaşamın, deneyim eksikliğinden kaynaklanabilecek sorunlarına açık yüreklilikle yanıt alamıyor.
Bu da genci; ürkek, ilgisiz, bilgisiz ve gerçeklerden habersiz bir profilde karşımıza çıkarıyor.

Bence; gence verilen eğitimin yeterliliğini sorgulamalıyız. Eğitimdeki ezberciliğin ‘düşünme’ ve bunun sonucunda ortaya çıkan ‘tartışma’ olgusunu baltaladığı gün gibi aşikardır.

Şu da unutulmamalıdır: Saygılı gençlik ile, pısırık yetişmiş bir gençlik aynı şey değildir. Saygılı olacak, hakkını kimseye yedirmeyecek bir gençlik gerekir bizlere.
Robot olan değil, robot icat eden bir gençlik gerekir bizlere..

Load More Related Articles
  • Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!

    Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN…
  • İnsan Yaşamı Değerleri!

    Bireylerin bedensel, düşünsel, ruhsal yapılarıyla oluşan kişilikleri ve yaşam biçimlerinde…
  • Devlet BABA!

    Çocukların ebeveynleri tarafından istenilmesi, kabul edilmesi ve sevildiğini bilmesi onlar…
Load More By Ali Özdemir
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!

Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN…