*Hayat kısa kuşlar uçuyor. Cemal Süreya
Eğer pandemi kurallarına uymazsak, Ömrümüz kısalacak..
*Dal da kuş eksik olmaz. Cahit Sıtkı Tarancı
Bu dönemde, zaman zaman; evlere kapandık, onlar bizlere balkonlarda şarkı söylediler..
Son zamanlarda, özellikle ikişer günlük sokağa çıkma yasağında kuş seslerine dikkat ettiniz mi?
Ülkemizde; kara, hava ve deniz trafiği bitince meydan yunuslara ve kuşlara kaldı. Kuşlar gündüz olduğu kadar gece de şakıyor. Belki hep şakıyorlardı da kentin gürültüsü onları duymamıza fırsat vermiyordu. Zaten artık neredeyse kaz kadar büyüyen yeni nesil martılar da bırakın şakımayı, Meclis’te kavga eden siyasetçiler gibi bağrışıyorlar. Oysa eskiden bülbül sesi ve kuş şakımaları üstüne ne şiirler yazılmış, ne ezgiler bestelenmiş. Hani insanların bir zaman “romantik” duygulara sahip olduğu dönemde!
Kuşların özgürlüğü
Paris çevresindeki ormanlara gidip günlerce kuşların şakımasını dinleyen besteci (Messiaen), 1960’lardan sonra yapıtlarına kattığı kuş seslerini artık bloklar halinde, salkım notaların dokusunda işler. Bütün bestelerini bundan sonra ileriye akan bir yapı değil, statik bir sanat dalı olarak ele alacaktır. Böylece müzik cümlelerinin ileriye doğru akması önlenince, yapıtın melodik karakteri ortadan kalkar.
Besteciye göre.”Kuş şakımasında sesin yol alması, kısacası kuşun şarkı söylemesi, melodi yaratması söz konusu değildir. Şakımalardaki anafikir gelişime uğramaz, aynı düzlemde, gırtlak süslemeleriyle derinlemesine doğru çoğalır. “
Messiaen aynı kuşun aynı ağacın dallarında, günün aynı saatinde, aynı şekilde şakıdığını da kanıtlamıştır.
Akşam olunca kuşları dinleyin. Asla bir şarkı değil onlarınki. Kuşaklar boyunca ta derinlerden, uzak çağlardan gelen bir felsefe saklamışlar.
Ve hep özgürlüğü simgeliyorlar.
“Kuşlar kadar değil, kuşlar için özgür olmak lazım” der, Nâzım Hikmet.
Yazarlar, Çizerler, Hukukçular, veya siz; baskı, korkutma ve sindirme ortamında:
NE KADAR Özgürsünüz?