Bazı ekonomistlere göre: “Gerek içerideki piyasalarda gerekse dış piyasalarda mevcut ekonomi yönetiminin bu işi rasyonel yönetebileceğine ilişkin güven sıfır…”
Onu için; ekonomiyi ayakta tutma uğruna, çok canlar gidecek gibi görünüyor..
Vaka sayıları maalesef hem ülkemizde hem de dünyada artma trendine girdi. Temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranında artış yaşandığı ülkemizde, Sağlık Bakanlığının yüzde 60 güven verdiği, verileri doğru açıkladığını söyleyen anket kuruluşları ACABA ne kadar DOĞRU?
Her geçen gün; bazı şehirlerde koronavirüs vakalarındaki artışı önce yoğun bakımda yatan hasta sayısı, ardından ise temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranındaki artış izledi.
Mayıs ayına kıyasla Türkiye genelinde 1.3 oranında artan temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranı Anadolu da 1.4 kat artış gösterdi.
Çok kalabalık aile yapısına sahip bölgeler, önemli bir risk faktörü olmaya devam ediyor.
Koronavirüs vakalarındaki artışları, önce yoğun bakımda yatan hasta sayısı, ardında temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranındaki artışlar gösterdi.
Orta Anadolu yaşanan bir olayı sizlerle paylaşmak istedim:
26 gün önce, bir düğüne maskeli katılan, 61 yaşında canımız, ciğerimiz kardeşimizi kaybettik.
‘Allah rahmet etsin!’. Dualarımız hep onunla..
İhmal var mı?
Geç kalınma var mı?
Tedavi yeterli mi?
Denetim var mı?
HEPSİ SORULARDA KALDI.
‘Ateş düştüğü yeri yakar..’
İnsan bir yakınına geldiğinde daha iyi anlıyor ve korkuyor..
NEDEN ARTIŞ BAŞLADI?
Tüm Anadolu Bölgesi’nde özellikle batıdaki büyükşehirlerde olan kişilerin geri dönmesi ile birlikte bir nevi virüsü taşıdılar bu bölgeye. Çok kalabalık bir aile yapısına sahip olan bazı bölgeler, önemli bir risk oluştu..
DENETİMSİZ BİR ÜLKE olduğumuzdan; kişisel önlemleri almadığımız zaman ya da maske kullanım kurallarına riayet etmediğimiz zaman risk daha da artış gösterdi.
‘HASTANELERE BAŞVURULAR ARTTI’
Sosyal medyada da bununla ilgili çok haber var.
Bazı Sağlık Görevlileri: ‘Özellikle hastanelere gidiyoruz ve kabul edilmiyoruz. Eve yollanıyoruz’ şeklinde bir yaklaşım var. Ama eve yollanıyoruz mantığı doğru değil. Sağlık Bakanlığı’nın da öngörüsü noktasında artık hastaneye yatış gereksinimi olmayan hastaların ilaçlarını sağlayarak evde tedavilerinin, evde izolasyonlarının yapılması noktasında hemfikiriz. Bu nedenle yatış ihtiyacı olmayan hastaları evde takip ve tedavi ediyoruz. Şu an için bir oran veremeyiz. Fakat doluluğa baktığımızda son 15 güne kadar çok büyük bir değişikliğin olmadığını görüyoruz.” söylemleri..
Ne kadar DOĞRU?
O kadar kolluk gücümüz var..
Neden her gün denetim yapılmıyor?
Düğün, taziye ve toplu etkinliklerin iptal edilmesini talep eden vatandaşlar, denetimlerin de daha sık yapılması gerektiğini belirtiyor…
Sadece, berber, kafe ve benzeri yerleri kontrol etmek yeterli mi?..
Halkımız; ‘korkusuz, bana bir şey olmaz, Korona vız gelir tırıs geçer, ben önlemimi aldım…’ demek yeterli mi?
Bu ‘DENETİMSİZLİK ve KORKU!..’ nereye kadar?