TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fikri Düşünceli, 12 Eylül darbesinin 40. yılına dair bir basın açıklaması yaptı. Düşünceli tarafından yapılan açıklama şöyle:
“IMF ile yapılan anlaşma ile gündeme gelen 24 Ocak 1980 ekonomi kararlarının ardından 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbe, hem ABD’nin “yeşil kuşak” projesine hizmet etti hem de Türkiye’de kapitalizmin neoliberal dönem uygulamalarına geçişi sağladı. Emek ve demokrasi karşıtı bu faşist darbe örgütlü toplum yapılarını tasfiye etti. Yüzbinlerce insan gözaltına alındı, işkence sistemli olarak uygulandı, idamlar yapıldı, milyonlarca insan 12 Eylül’ün izlerini taşıdı. Korkunun yerleştirildiği bu ortamda toplum depolitize edildi. “Türk-İslam sentezi”nin önce ideolojik, giderek siyasi hakimiyeti sağlanarak laikliğin tasfiyesi ve bugünkü siyasal rejimin yolu açıldı. Bu günleri hazırlayan evrelerden biri de 2010 yılında 12 Eylül darbesinin yıldönümünde yapılan Anayasa değişikliği referandumu oldu.
12 Eylül darbesinin devamı olan 40 yıllık süreçte Türkiye; anayasa, hukuk, kamu idari yapısı, planlama-sanayileşme-kalkınma, mühendislik, eğitim, sağlık, enerji, ulaşım ve tüm kamusal üretim ve hizmet alanlarında neoliberal gerici temelde köklü değişiklikler yaşadı. Serbestleştirme-özelleştirmelerle büyük ölçekli kamusal yerli üretim tasfiye edildi, sanayileşme süreci kesintiye uğratıldı, tarımsal üretim geriletildi, ithalata bağımlı fason üretim politikaları hakim oldu. Esnek/güvencesiz, taşeron çalışma biçimleri ve sendikasızlaştırma yaygınlaştı, kıdem tazminatlarına el koymanın yolu açıldı, işsizlik ve yoksulluk boyutlandı. Yolsuzluk, yozlaşma, kayırmacılık ve rant politikaları bu süreçte bütün ülkeyle yayıldı.
Meslek örgütleri başta olmak üzere bütün demokratik kitle örgütleri ve toplumsal muhalefete yönelik bugünkü baskı politikaları da 12 Eylül’ün devamı ve tepe noktası niteliğindedir. Mevzuata 1981 yılında giren Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) görev ve yetki kapsamı; 2017 Anayasa değişikliği referandumu ve 15.07.2018 tarihli “DDK Hakkında 5 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile genişletildi. 1983 yılında bir KHK ile yapılan ve 30 yıl uygulanmayan bir değişiklik bu iktidar tarafından geliştirildi ve TMMOB ve Odalarımız üzerinde idari ve mali denetim yoluyla otoriter vesayet kurulmaya çalışıldı. Anayasa’nın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerine olan 135. maddesi uyarınca kurulmuş olan TMMOB, TTB, TBB vb. kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikaları, tüm demokratik kitle örgütleri ve toplumsal muhalefeti baskı altına alma ve giderek tasfiye etmeye yönelik politikalar bu iktidar döneminde sistemik bir boyut kazandı.
Mevcut durum bütün emek ve demokrasi güçlerinin önüne birlikte direnme, kaybedilen her şeyi daha üst boyutlarda yeniden kazanma ve yeni bir Türkiye için mücadele görevini koymuştur. Toplumsal ihtiyaçlar doğrultusundaki kamucu politikaların hakim olduğu eşit, özgür, demokratik, laik, bağımsız, sanayileşmiş, kalkınmış, tam istihdamı sağlanmış bir Türkiye’ye ancak böylece ulaşabileceğiz.”