Tasarımı ve parçaları siz yapmasanız dahi fikir hakkı sizinse o, Millidir.
Fikir hakkı sizin olmasa dahi o ürünü ülkenizde üretiyorsanız o, Yerlidir.
Etrafınıza bakın; hangi hizmet sektörü, hangi banka, hangi fabrika tamamen yerli veya millidir?
Kabul edelim ki:
Türkiye son yıllarda savunma sanayii başta olmak üzere teknoloji gelişiminde büyük mesafe kat etmiştir. Ülkenin dışa bağımlılığı her geçen gün azalmış ve üretilen araçlar/platformlar Türkiye’nin askeri savunma kapasitesini çok ileri bir noktaya taşımıştır.
Diğer taraftan yerli otomobil konusu:
Bursa- Gemlik’te temeli atılan yerli ve milli otomobilimizin elektrik aksamının yerli ve milli CEO’muzun geldiği Alman Bosch’tan alacağımızı öğrenmiştik.
Dahası otomobili yürütecek olan motor ya da motorlar da aynı yerden, Alman Bosch’tan gelecekti.
Bu kez de otomobilin mühendislik işlerini yapmak üzere Alman mühendislik şirketi EDAG ile anlaşılmış.
Türkiye’de üretim yapan Amerikan Ford’un hafif ticari aracını Türk mühendisler yapıyor A’dan Z’ye gazeteler “Türk mühendisliğinin başarısı” diye anlatıyor.
FIAT’ın Egea’sını Türk mühendisler dizayn etti diye övünüyoruz.
Ama yerli ve milli otomobilimizi sanki Türkiye’de mühendis yokmuş gibi, sanki Türkiye’nin bu konuda hiç ‘know how’ı yokmuş gibi çeyrek milyar avro vererek Alman şirketine dizayn ettirmek üzere anlaşma yapıyorsunuz.
Bu bilgi hükümete yakın medyada “Alman mühendislik devi Gebze’de ofis açtı. İlk proje TOGG ile” diye yazdıkları için öğrendik..
Tarımda Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün çalışmalarına bakalım:
*“Milli ekonominin temeli ziraattır. Bunun içindir ki, ziraatta kalkınmaya büyük önem vermekteyiz. Köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar, bu maksada erişmeyi kolaylaştıracaktır…”
*“… Hepinizin malûmudur ki, milletin ekseriyeti sizlersiniz ve yine malûmunuzdur ki, memleketimiz şu iki şeyin memleketidir biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik: çünkü topraklarımız çoktur iyi asker yetiştirdik: çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyan hep sizlersiniz. Bundan sonra da daha iyi çiftçi ve daha iyi asker olacağız. Lâkin bundan sonra asker oluşumuz artık eskisi gibi başkalarının hırsı, şan ve şöhreti, keyfi için değil, yalnız ve yalnız bu aziz topraklarımızı muhafaza etmek içindir. ..”
*“Eğer milletimizin ekseriyeti azimesi çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Şu bulaş döneminde, en çok ihtiyaç duyduğumuz sağlıklı gıda ürünleri.
Ürünlerimiz, bir veya 2 günde çürüyor.
Yanlış ve kontrolsüz kullanılan ilaçdan mı kaynaklanıyor?
Gıda da ithalata ‘ihtiyaç’ var mı?
Tarımda; ‘Yerli ve Milli’ vurgularla hazırlanan projeler ve çalışma girişimlerinde neden başarılı olunamıyor?
Pek çok soru ve sorunlar var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan çiftçiler buluşmasında; ‘Yerli ve Milli’ gıdadan bahsedip özetle şöyle dedi: “Sofrasında tükettiği gıdayı dışarıdan alan ülkenin bağımsızlık iddiası havada kalmaya mahkûmdur… “
Bu ülkenin son 18 senede tarım ve hayvancılıkta nasıl ilerleme kaydettiğini en iyi tarım ve hayvancılık sektöründe çalışanlar biliyor..
Bazen gelişen milli hassasiyetler ile yerli ürünlere bir yönelme olsa da bu çok kısa sürmekte ve buna sebep olay soğuduktan sonra insanlar yine eski davranışlarına geri dönmektedir.
Her seferinde başa dönmemek için yerli iş insanlarının kolaycılıktan kaçınarak markaya yatırım yapması ve yerli markalar ortaya koyması uzun vadede kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
Ekonomimizin dışa bağımlılıktan kurtulması buna bağlıdır.