İktisatçı Prof. Dr. Kenan Mortan, dünya ekonomisinin ritmini belirleyen dijital ekonominin kurallara bağlanması için Joe Biden’ın öncülük yapacağını söyledi.
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin (BUSİAD) pandemi nedeniyle online düzenlediği Çekirge Toplantısı’nın bu ayki konuğu İktisatçı Prof. Dr. Kenan Mortan oldu.
Prof. Dr. Kenan Mortan, Dünya Ekonomisi Ne Yapıyor? Türkiye İçin Bunlar Ne Söylüyor? Başlıklı sunumda, dünyadaki duruma ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
Pandeminin, dünya ekonomisinin gidişinin, gözden kaçırılmasına neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mortan, ABD ve AB’nin 6 trilyon dolarlık fonlama yaptığını hatırlattı. Prof. Dr. Mortan, yapılan bu fonlama ile sistemin ritminin kaybolmasının önlendiğini ifade ederek, “2020 dünyasında böyle bir enjeksiyonu yaparak kırılmalar önlendi ama hedef ve rota olmadığı için fon emildi ve orda durdu. Batıda sıfıra inmiş faiz yeniden büyüme için avantaj olabilir” diye konuştu.
DİJİTAL EKONOMİ…
Pandemi öncesi ortaya çıkan yeni ekonomik durumun pandemiyle görünmez hale düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Mortan, şöyle konuştu:
“Pandemiye girerken Huawei olayıyla birlikte net olarak anlaşıldı ki, dünya ekonomisini sürükleyen güçler savaş içinde. Doğal hammaddeler ekonomisi özelliğini kaybetti. Dijital sektördeki varlığınız, yeni gelişmenin karinesi haline geldi. Joe Biden’ın bunu ilk sıraya koyması göstermelik değil. AB vergiler koyarak gardını alıyor. Çin ise bunlar hiç olmamış gibi tam gaz yola devam ediyor.
Biden’ın yapacağı ilk işlerden biri Bretton Woods gibi dünya dijital gruplaşmasını doğuracak bir anlaşma olacak. Dijital ekonominin demokratikleşmesi Biden’ın ilk beş gündem maddesinden biri olacak. Dünya Ticaret Örgütü gibi bir varlığı ortaya koymak gerekecek. İlkeleri ortaya koymak gerekecek. Aksi halde siber savaşların önünü almak mümkün olmayacak. Oysa dünya ekonomisinin ritmini de dijital ekonomi belirleyecek. Biden’ın göreve gelmesiyle bu sürükleyici güç olacak.
Bu Dünya Ticaret Örgütü gibi bir şey olacak. OECD’de bunun ön çalışmaları yapılıyor. ABD’nin Bretton Woods Anlaşmasında olduğu gibi buna öncülük yapması gerekli.”
DÜNYA EKONOMİSİ…
Konuşmasında dünyanın öncü, potansiyeline rağmen olumsuz sonuç alınan, son yıllarda inanılmaz atılımlar yapan ve geçmişte başarılı olmuş bugün gerileyen ülkelere de örnekler verdi.
Dünyada halen etkin üç güç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mortan, ABD, Rusya ve Çin’in pandemiye rağmen kendi gündemlerini sürdürdüğünü ifade etti.
Venezuella, Brezilya ve Hindistan’ın ise elindeki imkanlara rağmen bir başarı hikayesi oluşturamadıklarını ifade eden Prof. Dr. Mortan, buradan alınacak dersleri, “Otoroterizmle kalkınma buluşmayan kavramlar. Hukukun üstünlüğü ilkesi geçerli değilse ekonomik girişim özgürlüğünden söz etmek mümkün olmuyor. Kaynak zengini olmak, kaynakların etkin yönetimini gerektir ki bu da demokratik kurumların varlığıyla olur. Bu ülkeler de bu zemin de kaybolmuştur” sözleriyle dile getirdi.
Bu kötü örneklerin yanı sıra Tayvan, Güney Kore ve Mauritius gibi yükselen ekonomi örnekleri olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Mortan, bu ülkelerin süreçlerine bakıldığında kalkınmaya başta kadınlar ve tüm etnik grupların katıldığı bir seferberlik olduğunu vurguladı. Mortan, adalet reformlarının kalkınmanın bu ülkelerde ayrılmaz parçası olduğunu söyledi.
Mortan, daha önce kalkınmanın parlak örnekleri olarak görülen İtalya, Arjantin ve Lübnan’daki süreçleri de aktardı. Prof. Dr. Mortan, “Bu üç örnekte kapitalizmin doğasında mafyatik yapı olabilir ancak, hukuk sistemi bunu ortadan kaldırabilmeli. Toplumun yörüngesini tayin eden bir toplumsal sözleşme olması gerekir. Popülizm, sadece halk yardakçılığı değil faşizm temelli bir yapısı var” diye konuştu.
Mortan son olarak Türkiye ekonomisine ilişkin olarak ise şunları söyledi:
“Türkiye’nin kişi başına düşen milli gelirinde bu yıl dünyaya göre yüzde 30’luk bir sapma olacak. Btçe açığı büyüyecek ve geleceğe aktarılacak. Orta vadeli programlar yol gösterici olmuyor. Dolarizasyon sürüyor. 2021’de 228 milyar dolar ödeme yapılması gerekiyor. Yüksek enflasyonla küçülme yaşayacağız. Peki ne yapılabilir? Ekonomi dışı alanlara el atılması gerekir. Siyasi ve hukuk reformlarına hız vermeliyiz. Enerji ve tarım gibi bağımlı olduğumuz sektörleri kurtarmalıyız. Belli kurumların bağımsız yaşamasını sağlamalıyız. Şeffaflık egemen olmalı elbette.”