Bir ülke düşünün; Çarşı-Pazar sımsıcak, halkın hayat pahalılığı ve enflasyona olan ilgisi
sıradan bir duygu değildir.
Yüksek enflasyon tanımını yeniden çalışmaya, ayrıntılı öğrenmeye başlar, çünkü tüketiciler
bilgiyi kullanmaya odaklı karmaşık özelliklere sahip bir gruptur.
Ancak gelirlerinin erimesiyle hayat pahalılığından şikâyet etmeye başlayan hane halkı, bir
adım ötede, gelir-gider dengesinde bir bozulma, belirli bir eşik seviyesini aştığında sorgulama
dönemine girer.
Gerçekleşen enflasyon ile beklenen arasındaki farkı, açıklanan resmi veriler ile
karşılaştırmaya başlar.
Rasyonel tüketici olan hane halkı bir sonraki aşamada ise kendi enflasyon oranlarını yüksek
sesle ifade etmeye başlar.
O ülkede; istatistik verileri, açıklandığı ana kadar kimse görmez, değiştirmez ve bunu
yapmayı kimse, hiçbir yetkili teklif bile edemez.
Enflasyon artık yıllık iki hanelerdedir..
Özerk kurumlar ve özel danışmanlık ofisleri günlük enflasyonu hesaplamaya başlar.
Serbest kurumlarda yeni enflasyon sepet ağırlıkları belirlenir.
Hükümet, IMF ile istatistiklerin normalleşmesi konusunda bir anlaşmaya varıldığını duyurur.
Araştırmalar sonucu, enflasyon oranı söylenenin üç katına ulaşmıştır.
Sonunda seçim olur. Muhalefet iktidara gelir ve ilk iş olarak tüm fiyat veri sağlığını düzeltmek
zorundadır…Merak ettiğiniz ülke Arjantin, hâlâ durgunluğun pençesinde, restorasyon
sürecindedir..
Merak etmiş olabilirsiniz, sonuçta ne oldu diye…
Bir şey olmadı. Cavallo ve ekibi hâlâ günlük, aylık ve yıllık enflasyonu elde ediyor ve
yayımlamaya devam ediyor. Hatta ABD istatistik ofisi (BLS) ile de ortak çalışmalar yaparak
küresel enflasyon gelişmelerini takip ediyorlar.
Ama olan Arjantin halkına oldu.
Halk fakirleşti ve resmi enflasyon bile şu an yüzde 52…
Ha bir de IMF programı yürütüyor Arjantin.
Size tanıdık geliyor mu?.
Gülümseyin!..
Sınıf yemeği
Yıllardır; Facebook, Twitter, Google Plus, LinkedIn, Instagram, Badoo, Windows Live gibi
Sosyal Ağ Sitelerinde birbirleriyle yazışan sınıf arkadaşları, bir gün buluşmak isterler.
10 sınıf arkadaşı 40 yıl sonra bir öğle yemeğinde, kentin en lüks otelinde buluşmuşlar, VIP
salonunda yenilen harika yemekler ve içilen şaraplar sonunda, iş hesap ödemeye gelince
müthiş bir “Hesabı ben ödeyeceğim savaşı “ başlamış.
Otel müdürü bu sahneyi görünce, 40 yıl sonra bile, gelen bu yüksek hesaba rağmen,
insanların aralarında sönmeyen arkadaşlık duyguları onu çok duygulandırmış.
Gruptakilerden biri “Minik bir yarış düzenleyelim o zaman ” demiş, “Otelin etrafında bir tur
atalım, resepsiyona kim önce gelirse hesap onun..
Tamam mı?.. Anlaştık mı?..”
Bu sahneden etkilenen Müdür artık iyice hassaslaşmış, “O zaman ‘Başla’ düdüğünü ben
çalacağım” demiş gözleri nemlenerek, “Kim önce gelirse hesabı o ödeyecek..”
Bu gün 3. gün, bizim müdür elinde düdük, hâlâ otelin önünde beklemekte..
-
Personele, KOAH Ve Tütün Kullanımının Zararları Anlatıldı
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından periyodik olarak düzenlenen eğitim çalışmaları kaps… -
Osmangazi Belediyesi öğrencileri yalnız bırakmadı
Eğitim alanında örnek çalışmalara imza atan Osmangazi Belediyesi, hayata geçirdiği ‘LGS Ha… -
TÜMKAD Yeni Üyelerle Büyüyor
Alanında Türkiye’deki ilk ve tek dernek olan Tüm Mühendis Kadınlar Derneği (TÜMKAD), yeni …
-
Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!
Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN… -
İnsan Yaşamı Değerleri!
Bireylerin bedensel, düşünsel, ruhsal yapılarıyla oluşan kişilikleri ve yaşam biçimlerinde… -
Devlet BABA!
Çocukların ebeveynleri tarafından istenilmesi, kabul edilmesi ve sevildiğini bilmesi onlar…
-
Personele, KOAH Ve Tütün Kullanımının Zararları Anlatıldı
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından periyodik olarak düzenlenen eğitim çalışmaları kaps… -
Osmangazi Belediyesi öğrencileri yalnız bırakmadı
Eğitim alanında örnek çalışmalara imza atan Osmangazi Belediyesi, hayata geçirdiği ‘LGS Ha… -
TÜMKAD Yeni Üyelerle Büyüyor
Alanında Türkiye’deki ilk ve tek dernek olan Tüm Mühendis Kadınlar Derneği (TÜMKAD), yeni …
Benzer Haberler
Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!
Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN…