Dostlar hepinize Merhaba,
Geçen hafta yazımın sonunda Hindistan ile yaşanan ticari zorlukları yazacağımdan bahsetmiştim ki; bu hafta Hintli müşterim geldi neredeyse bir haftadır beraberiz. Yazıma çok destek olacak konular çıktı.
Haydi başlayalım…
İlk ciddi zorluk, bankacılık ve ödemeler. Yüksek gümrük vergileri olduğu için bin dereden su getirip, bir çözüm yolu bulmaya çalışıyorsunuz, her sektörün kendisine özgü yasalarına uygun çözümler bulunuyor ama ilk başta çok kafa patlatmak lazım.
Her firma eskiden dış ticaret yapamazdı Hindistan’da. Belli izinler ve kotalar vardı artık bunlar kalktı ve piyasa daha rahatladı ama bu seferde dolandırıcılık çoğaldı, zaten pazarlık tanrısı olan Hintliler level atladı. Zaman zaman 30% fiyatını vermek istiyorlar aldıkların ürünün.
Ayrıca iki ülke bankacılık sistemleri arasında işbirliği olmaması, Türk bankalarından alınan teminat mektuplarının kabul edilmemesi, muhabir banka bulunmasında sıkıntı çekilmesi ve aracı bankalar ile yapılan ticari işlemlerin pahalı olması… Bunun yanı sıra, Hindistan bankalarından gelen akreditiflerin çok fazla ayrıntı içerdiği ve işlem sürelerinin çok uzun olması da can sıkan başka bir zorluk.
Ortak bir başka şikâyet konusu da Hindistan’da bürokrasinin çok yavaş işliyor olmasıdır. Hint kamu teşkilatına ek olarak Hint özel sektörünün de iş takibinde ve geri dönüşlerde ağır davranmasıyla, müşterilere verilen hizmette bundan kaynaklanan aksamalar ve gecikmeler yaşanıyor. Ama bunlar bile Hindistan ile ticaretimize sekte vurmuyor ve her geçen gün artıyor.
Dünya yeni ticari liderini karşılamaya hazırlansın bence.
Sevgili okuyucular, haftaya sizlerle Hintli misafirimle yaşadığım ticaret dolu bir haftada neler yaşadığımı, çarpıcı yanları yanı sıra çok daha başka bilgiler paylaşmak istiyorum.
Haftaya görüşmek üzere…