Girit’te insanlar toprak sahibi idi ve çalışırdı.adanın vatandan kopukluğu dolayısılya uzun asırlar içinde -uzun asır dediğimiz dört asır ama tabii çok uzun bir asır.o zamanki dört asır içerinde ne doğru dürüst bir ieletişim var.ne de bir eğitim var-insanların dil değişimi benimsemeleri açıkça ortadadır.DOLAYISIYLA BU ETNİK TARTIŞMALARDA NEYİN VE NASIL DOĞURDUĞU MESELA VENEDİK KÜLTÜRÜNÜN NASIL GİTTİĞİ SADECE BİR VOKABÜLERLE yaşadığı açıkça ortadadır.
Girit ten gelen insanların hakikaten çok değişik lafları var.yunancanın hatta adalardaki yunancanın kulanmadıkları tabirleri kullanıyorlar.
Giritliler patriarkal yapı,ırk zaten değişik… burada binlerce yılın yetiştirdiği bir ırk var,insanların boyları posları değişik,birbirilerini etkiliyor.
Girit akdeniz’in üç büyük adasından biriridr.çok zengin plorası var endemlik bitkileri var bu endemlik bitkiler dediğimiz şimdiki yenen otlardır(şevketi bostan-marasa-ebe gümeci-vuruves-turp otu)gibi
Giritten sadece 1924 de gelenler değildir.muhtelif zamanlarda gelmişlerdir.bunda birirnci etken bu nüfusun Balkanların içinde tıpkı bosna ve bulgaristan dan gelen gibi çok çalışkan olması bir şekilde işini düzene yola koyması ikincisi yaşamını kolaylaştırmasıdır.onun için Giritliler burada kolay kabul görüyorlar.
Mubadele ile gelen insanların ilk anda memnun olmasını bekleyemezsiniz 1800 lerde gelenlerin daha geniş arazi alabilme imkanları olmuştur.daha geniş çalışabilmişlerdir.1924 te gelenlere gidenlerin bıraktığı birkaç ağaçlık bir dönüm toprak bir de ev veriyorlar
hüseyin türker