Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Örgütü, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik yürütülen kampanya ve tehditlere ilişkin İl Başkanlığında basın açıklamasında bulundu. İl Örgütü adına açıklama yapan İl Sekreteri Muharrem Or, Genel Başkan Kılıçdaroğlu üzerinden topluma korku salınmaya çalışıldığını belirterek; “Baskıcı ve zorba rejiminizi tanımıyoruz, tanımayacağız. Mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Örgütü, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik yürütülen kampanya ve tehditlere ilişkin İl Başkanlığında basın açıklamasında bulundu. Bursa Milletvekilleri Ceyhun İrgil ve Erkan Aydın ile İl Yöneticileri, Kadın Kolları, Gençlik Kolları, sendika temsilcileri ve çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda basın açıklamasını İl Örgütü adına İl Sekreteri Muharrem Or yaptı. Or, CHP’ye ve Cumhuriyet rejimine yönelik sistemli bir saldırının yürütüldüğünü belirterek; “Öyle arsızca bir saldırı haline geldi ki geçmiş dönem MKYK üyeliği yapan, partinin içinde yetkili konumda olan bir zat çıktı ‘Yeni bir devlet kuruluyor. Bu yeni devletin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır’ dedi. Bununla ilgili tüm Cumhuriyetçilerin, demokrasi mücadelesi içinde olan tüm kurum, kişilerin yüksek sesle şikayetlerini dile getirmesine rağmen AKP saflarından bununla ilgili hiçbir açıklama gelmedi. Suç duyuruları yapıldı ama hiçbir işlem olmadı. AKP saflarında da bu kişiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Çünkü bu gayet doğaldı. 1950 yılından, hatta 2. Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana, bu ülkede ne yazık ki karşı devrim örgütlenmekte, sinsice bir İslami Cumhuriyet yapılanması devam etmektedir. Bugünlerde artık bunu alenen hayata geçirme çabaları son aşamaya gelmekte ve büyük bir kesime göre de artık bu devleti inşaa ettiklerinin vurgularını yapmaktalar. Bu, karşı çıktıkları bir olay değil. O nedenle de bir işlem yapma gereği duymadılar. Bunun diğer bir örneği de Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyada kullandığı sayfalarında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yazan titrinde birkaç gündür Türkiye Cumhurbaşkanı yazmasıdır. Cumhuriyet sözcüğü oradan çıkarılmıştır ve kimse bunun farkında değildir. Bunu da kamuoyuyla paylaşmak istiyorum” şeklinde konuştu. Muharrem Or, konuşmasında son günlerde tırmanan bu saldırıların sebebine değinerek; “Adalet Yürüyüşümüz toplumda büyük bir karşılık bulmuştur. Bunun sonucunda saray ve saray çevresinde odaklanmış diktatöryel güçler tedirgin olmuş, sağa sola saldırılarını pervasızca devam ettirmektedirler. Öyle ki ‘Adalet yürüyüşünün güvenliğini bile biz sağladık’ cümlesi tam da diktatörlere yakışır bir söylemdir. Çünkü güvenlik tedbiri almak demokrasiyle yönetilen ülkelerde zaten devletin görevidir. Devletin asli görevini bir lütuf gibi sunmak, diktatöryel yönetimlere mahsus bir uygulamadır. Bunun altında yatan gerçek de şudur; halkı tebaa olarak görüp, kendisini büyük güçle donatılmış bir lider olarak görmesinden kaynaklanmaktadır” dedi.
ATATÜRK’ÜN MİRASIDIR
Atatürk Orman Çiftliği’nin bir bölümünün ABD Büyükelçiliği’ne satıldığına dikkat çeken Or; “Atatürk’ten bize miras kalan Atatürk Orman Çiftliği’nin üzerinde böyle bir uygulama yetkisini nerden, kimden alıyor? Nasıl yapıyor? Orası Atatürk’ten Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kalan bir mirastır. Bunu da hiç kimsenin onayını almadan satması, kiralaması gibi uygulamalar olamaz. Bir bölümünü kendisi işgal etti. Bir bölümünü de büyük abilerine hediye ediyorlar diye düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Kola fabrikası açılışına da dikkat çeken Or sözlerini şöyle sürdürdü: “Bildiğiniz gibi geçen günlerde Recep Tayyip Erdoğan Isparta’da bir fabrika açılışı yaptı. AKP tabanına sormak istiyorum; geçen yıl o içecekleri boşuna mı döktünüz? Boşuna mı İsrail’i protesto ettiniz? Söylemleriniz boşuna mıydı? Bugün niye ses çıkartmıyorsunuz?” Ankara’da Başkanlık Ulusal Güvenlik Birimi adında bir birim kurulduğu söylemlerine de değinen Or, bu birimin Anadolu’nun çeşitli illerinde de uzantıları olduğu iddia edildiğini ifade ederek; “Emniyet Güçlerinin ve ilgili birimlerinin kamu çalışanlarıyla ilgili, vatandaşlarla ilgili tüm istihbaratı bu birimden aldıkları iddiası var. Ki demokrasi mücadelesi içinde olan kurum ve kişiler bunu gayet iyi bilmektedir ki Kanun Hükmünde Kararnamelerle açığa alınan pek çok insan bu ve buna benzer birimlerin asılsız ihbarları ve iddialarıyla açığa alınmaktadır, ihraç edilmektedir, işsiz bırakılmaktadır” dedi.
AMAÇ, KORKU SALMAK
“Ülkemiz tam bir kaosa sürüklenirken bir de son günlerde Genel Başkanımıza ve partimize yönelik saldırılar ayyuka çıkmış durumdadır” diyen Muharrem Or, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye yönelik tehditlere boyun eğilmeyeceğinin altını çizerek; “Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tehditlerine pabuç bırakmayacağız. Erdoğan rejimi, her türlü muhalefeti suç örgütü gibi tarif ederek siyaseti baskı altına alma çabasındadır. Geçmişte FETÖ ile iştirak halinde kumpas davalarını tezgâhlayan Erdoğan iktidarının, FETÖ ile yolları bugün ayrılmış görünse de aynı yöntemleri uygulamaya devam ettikleri, yeni kumpas girişimleri içinde oldukları görülmektedir. Ortada bir casusluk suçu yoktur. Anayasa Mahkemesi de böyle söylemektedir. Buna rağmen Erdoğan’ın talimatıyla İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu haksız yere mahkûm edilmiş ve tutuklanmıştır. Önce mahkeme başkanı ve heyet değiştirilmiş, mahkûmiyet kararı verilmiş, daha sonra da bu kararı inceleyecek üst mahkemenin başkanı değiştirilmiştir” diye konuştu. Bütün bu uygulamaların, kumpas davalarının tipik özelliği olduğunu vurgulayan Or konuşmasını şöyle tamamladı: “Kurgulanan kumpas üzerinden Enis Berberoğlu’nu rehin alan anlayış, şimdi de Genel Başkanımızı tehdit etmektedir. Amaç, CHP Genel Başkanını tehdit ederek topluma korku salmaktır. Erdoğan’ın tehditlerine boyun eğmeyeceğiz. Adalet, özgürlük ve demokrasi isteyen milyonların sesi ve umudu olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu susturamayacaksınız. Türkiye’ye giydirmek istediğiniz deli gömleğini yırtıp atacağız. Baskıcı ve zorba rejiminizi tanımıyoruz, tanımayacağız. Mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz.”
İRGİL: UÇURUMDAN AŞAĞI GİDİYORLAR
İl Sekreteri Muharrem Or’un ardından söz alan CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, kısa bir değerlendirmede bulunacağını ifade ederek; “Biliyorsunuz insanlar sadece düşerken bağırırlar, bir de uçurumdan aşağı yuvarlanırken çığlık atarlar. Bunlar düşüyorlar, uçurumdan aşağı gidiyorlar. Onların çığlığı bu” dedi.
AYDIN: ÇOK TEHLİKELİ BİR ADIM
İrgil’in ardından konuşan Milletvekili Erkan Aydın ise; “Pazar günü Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanının yaptığı açıklama, artık ülkede demokrasinin, hukukun, parlamenter sistemin, hoşgörünün, seçimin ve adaletin kalmadığının en somut göstergesidir. Parlamenter sistemle 150 yıl önce elde ettiğimiz kazanımların; hep uyardığımız, hep tek adam rejimi dediğimiz 16 Nisan referandumu sonucunda bugün geldiğimiz noktada, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın, Genel Başkanımızı bir iftira üzerinden, dolaylı veya doğrudan tutuklamaya, gözaltına almaya yönelik bir takım tehditlerde bulunduğunu görüyoruz. Bu çok tehlikeli bir adım. Ülkeyi şu anda hiç ihtiyacı olmayan bir sürece doğru götürüyor. Biz de üzülerek bunu takip ediyoruz. Ama emin olsun bunun ne ona ne halkımıza ne ülkemize bir faydası olmaz. Tam tersine çok karanlık, içinden çıkılmaz bir noktaya götürür. Biz tekrarlıyoruz; Adalet herkes için lazım, gün gelince onlara da lazım. Bir an önce bu yanlış süreçten çıkmalarını ve acilen hukuka, adalete, demokrasiye geri dönüş yapmalarını tavsiye ediyoruz” açıklamasında bulundu.