1789 Fransız Devrimi modern çağın en önemli ideolojilerinden biri olan milliyetçiliği ortaya çıkardı. Fransız General Napolyon’un 1798’de Mısır’ı işgal etmesi Arap Milliyetçiliği’nin doğmasına neden oldu. Fransızlar Mısır’da çok az süre kalmasına rağmen milliyetçilik fitilin ateşlenmesine sebep oldu.
Bazı aydın ve yazarlar “vatan”, “vatan sevgisi” gibi kavramları Arap dünyasına Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde eğitim için Fransa’ya gönderilen öğrenciler İslam modernizminin öncüsü oldular. Bu “Arap Uyanışı”nın temelinde, Arap tarihi, Arap dili, Arap edebiyatı gibi “kültürel uyanış” ilk sıralardaydı. Genel olarak Arapların Osmanlı karşıtı gibi bir siyasal çizgileri yoktu. Sadece Lübnanlı Hıristiyan Araplar, Osmanlı idaresinden kurtulmanın gerekliliğini savundular.
Bu grup 1875’de Osmanlı düşmanlığı yapan “Beyrut Gizli Cemiyeti”ni kurdular. Bu gruba dahil aydınların çoğunun Fransa ve ABD’nin kurduğu misyoner okullardan mezun olduklarını eklemeliyim. Suriye’de ortaya çıkan milliyetçi Arap örgütünün lideri de Mason’du. Yine de Müslüman Arapların büyük çoğunluğu Osmanlı’yla birlikte hareket etmekten yanaydı. Ancak Osmanlı Devleti`nin Arap coğrafyasındaki siyasi ve askeri nüfuzunu kaybetmesiyle çözülme hız kazandı ve misyoner kişilerin yönlendirilmesiyle Araplar Osmanlı Devleti`nden koptular.
Bir dönem “Kavm-i Necip”, yani “Seçkin Millet” olarak kabul edilen Araplar, değişen konjonktür ile Osmanlıyı arkadan hançerleyen “hain millet” olarak algılanmaya başlandı. Ortaya çıkan bu durum hem Osmanlıcılık fikrinin zayıflamasına hem de Türkçülük akımın güçlenmesine sebep oldu.
Bu durum her iki tarafa da yaramadı. Osmanlı Devleti dünyanın en eski tarihine ve zengin petrol yataklarına sahip bir coğrafyayı kaybetti. Buna mukabil Araplar, siyasal ve dinsel/mezhepsel bir buhrana sürüklenmekle beraber ekonomik kaynaklarını da Avrupalılara kaptırdılar.