Home FOTO GALERİ GERÇEK REFORMLAR VE TÜRK VATANDAŞLIĞI

GERÇEK REFORMLAR VE TÜRK VATANDAŞLIĞI

- Guncellenme Tarihi: 19 Ekim 2017 13:54
9 min read
GERÇEK REFORMLAR VE TÜRK VATANDAŞLIĞI için yorumlar kapalı
0

Türkiye’yi 15 yıldır tek bir partinin iktidarında yönetildi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), birçok tabuyu yıkarken, Monarşi sonrasında kurulan cumhuriyet tarihinin en ciddi sıçramalarını yaptı. Yıllar geçtikçe bu sürecin cumhuriyet tarihini en önemli yılları olduğu daha da iyi kavranacaklar.

Kanayan yaraya dönüşen birçok sorun bu dönemde çözüme kavuşturuldu. Genç Türkiye, birçok soruna rağmen uygun adımlarla yol aldı. Gelinen nokta birçok acıdan çok önemli ve kayda değer. Elbette bu satırlarda iktidar partisini yaptıklarını yazmayacağım. Daha çok milletten aldığı güç ile ülke yönetiminde gösterdiği performansı aşması gerekliliğine vurgu yapacağım.

Öyle ki her yurt dışı seyahatimde halen ticaret kanunun, Türk vatandaşlığının olması gereken muhasır medeniyetler seviyesinde olmadığını görmek gerçek bir acı verici. 2019 yılındaki seçimlere gidilirken yenilenme yoluna giden AK Parti, yaşanılacak yeni dönemde yapması gereken olmazsa olmaz adımlar var.

Öyle ki, Türkiye’deki ticaret, yalanlar üzerine kurgulanmış. Banka hesabında olmayan paraları, gelecekte ümidiyle (bana göre karşılıksız) çekler yazılıyor. Alacaklar gelmeyince, çekler adeta sahte kabul ediliyor ve Avukatlar en acımasız yöntemlerle tahsilata yöneliyor ve aile yaşamını tehlikeye sokuyor. İşinizi dört dörtlük yapsanız ve son derece dürüst olsanız bile, yapış olduğunuz bir satıştan ötürü iflas etmeniz mümkün. Ve işini dört dörtlük yapan son derece dürüst bir adam, alacaklarını alamadığı için işini iyi yapmayan ve dolandırıcı gözüyle görülmeye başlanıyor. Benim gibi Almanya doğumlu olan, orada yaşamış ve ailesi ticaret yapmış herkes çok iyi bilir ki, şirketler kişilere değil devlete aitti. Bir ülkenin ticari şirketlerinin güvenirliği o ülkenin güvenirliği ile eş tutuluyor.

Buradan tek tek çözümleri yazmam mümkün ama bunu zaten biliniliyor olması gerekmez mi? Halen neden Türk şirketleri gelişmiş ülke ekonomilerindeki şirketler gibi değil. Kültür farkının bunu asıl sebebi olduğunu söylemek işin kolaycılığına kaçmak olur. Çok sorunlu bir Türk vatandaşının, Almanya’da son derece sorunsuz bir insana nasıl dönüştüğünü herkes gibi bende defaatle şahit oldum.

Sorun acilen ekonomik reformlar. İşçinin tıpkı Almanya’daki gibi kovulma riskinin sıfıra indirgenmesi, şirket sahiplerinin, dilediği gibi savruk harcamalar yapmasının önüne geçilmesi (unutulmalıdır ki o şirket yurt dışında ülkeyi temsil ediyor), gelip gelmediği belli olmayan alacaklara karşılık 6 aylık, 1 yıllık çekler kesilmesi ve çeklerin peşin hükmünde kabul edilmesi. Türk vatandaşlığı kimliğinin ülkedeki en

önemli kimlik olduğunun kabul edilmesi. Bazen kendimizi kendi ülkemizde 2. Sınıf sanabiliyoruz, neden mi? Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, yabancı bir kanalda sığınmacılara çok değer verdiklerini anlatabilmek için, üniversite sınavsız girme haklarını verdiğini söylemesi gibi. Olacak iş değil doğma büyüme atadan, anadan, babandan, Türk vatandaşı, yıllarca vergi vermiş ülke ekonomisine katma değer katmışlar ve üniversiteye sınavlı girebilecekler, verdikleri vergilerle bakılan sığınmacılar üniversiteye sınavsız girecek!

Birde tabi Türk vatandaşlığı ile ilgili anlam sorunu var. Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı olan herkes kanun önünde Türk vatandaşıdır. Tıpkı benim ailemden Türk uyruklu Alman vatandaşı olması, kanunlar önünde sahip olduğu kimlikle anılırlar. Ablam sadece Alman vatandaşı olduğu için Türküm ama alman vatandaşıyım diyebilir. Daha çok Türk uyruklu Alman vatandaşı deniyor. Oysa Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde Milletvekilleri Kürt Vatandaşlarımız diyor! Resmi karşılığı olmayan bu kavramı bir vekilin söylemesi açıkçası çok edici. Kürtler bu ülkede Türk vatandaşıdır. Tıpkı Arnavutlar, Boşnaklar, Lazlar, Çerkezler vs. gibi.

Trafik kuralları bile hiçe sayılıyor. Şehir içi hız sınırı 30-50 km arası iken ara sokaklardan son sürat geçen arabalar, limitsiz korna çalan onlarca sürücü var. Yaya geçidince geçerken önce araba bakarız bizi ezmesin diye. Yurt dışında sürücü yaya yola çıkacak mı diye dikkatli ara sürüyor. Oysaki aynı kurallar bizde de söz konusu.

Öyleyse kural uygulanmıyorsa kaldıralım. Yok eğer koyuyorsak lütfen artık kuralları uygulatalım. Kuralsızlık bir ülkenin kültürünü sadece geriye götürür. Umarım yenilenmeye giden AK Parti, 2019 öncesinde bu sorunları da çözer ve Türk tarihine adını altın harflerle yazdırır. 2019’dan sonra artık ülkem için gelişmiş ülkelerden örnek vermek istemiyorum.

Load More Related Articles
Load More By Hakan PATIRER
Load More In FOTO GALERİ
Comments are closed.

Benzer Haberler

Ukrayna-Rus Savaşına Bir de Bu Açıdan Bakın!

Yıl 1945. İkinci Dünya Savaşı devam ediyor. Savaş bölgesinden memleketi olan Leningrad’a (…