Yıldırım, Anadolu’dan Bursa’ya göç edenlerin ilk durağı. Yıllardır bir çok sıkıntı ile mücadele ederek büyümeye ve gelişmeye çalışıyor. Bir taraftan kentsel dönüşüm hazırlıkları sürerken bir taraftan da tarihini, dokusunuz kaybetmeden büyümeyi hedefliyor. Bursa Söylem Gazetesi olarak Yıldırım Eki’ni hazırlarken partilerin ilçe başkanlarına ve Kent Konseyi başkanına söz hakkı verdik. Yıldırımı onlardan dinledik, neler yapılabilir, nasıl daha iyi bir kent olabilir sorularının cevaplarını aradık. İşte başkanların yorumları…
Erkan Subaşı MHP Yıldırım İlçe Başkanı
Erkan Bey Yıldırım nasıl bir ilçe, neler eksik, hangi çalışmalar yapılmalı Yıldırım’da?
Yıldırım malum çok göç alan bir ilçemiz yani Türkiye’nin her yerinden göç alıyoruz. Tabii benim izlediğim kadarıyla Bursa’ya göç eden insanların ilk yerleşim yeri Yıldırım oluyor. Yıldırım’da bir süre oturup ekonomik açıdan rahatlayan vatandaşlarımız Osmangazi’yi ve Nilüfer’i tercih ediyor. Yıldırım’da varoş bir yer haline geldi, burada belediye’nin yaptığı çalışmalar da önemli. Yıldırım Belediyesi neler yaptı diye sorarsanız? Kentsel dönüşüm adı altında bir söylemleri var ama şu ana kadar yaptıkları hiç bir şey de yok. Hatırlarsanız Özgen Keskin döneminde 4 milyon yüz bin liralık bir projeyle Orhangazi Üniversitesi’ne bir proje çizdirdiler, mevcut başkan Edebali seçildikten sonra da bu projeden bir şey olmaz dedi ve bu projeyi de çöpe attılar. Yani Yıldırım’ın 4 milyon yüz bin lirasını çöpe attılar. Bu projede neler vardı; dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Mevlana Mahallesi’nde kentsel dönüşümün temeli atıldı. Elli bin adet konut yapacaklardı ama bugüne geldik bakıyoruz ki daha elli tane bile yapamamışlar. Doğrusu kentsel dönüşüm adına yapılmış hiç bir şey yok Yıldırım’da. Şimdi yeniden proje çizdirmeye çalışıyorlar. Geçen gün Başkan Edebali’yi katıldığı bir televizyon programında seyrettim, 12 farklı noktada yapılacak kentsel dönüşümden bahsediyor, bunların sadece maketlerini yapmışlar ama yapacakları ya da inandıracakları hiç bir şey yok kentsel dönüşüm adına. Geçen gün basın toplantısı yaptık ve yolun alt tarafında 7 noktada kentsel dönüşüm yapacaktınız ne oldu proje diye sorduk, şu an orada oturan insanlar bir çivi bile çakamıyorlar, satmak isteseler dahi satamıyorlar. Kentsel dönüşümü farklı yerlere kaydırmışlar, nedir bu farklı yerler, rantın daha yüksek olduğu, kentsel dönüşümün daha rahat yapabilecekleri yerler. Bunlardan bir tanesi Otosansit, geçenlerde Otosansit yönetimiyle görüşmek üzere ziyarete gittik, tesadüftür sabah da Edebali, oradaymış, Otosansit esnafını toplamış ve kahvaltılı toplantı yapmış, gündem ise kentsel dönüşüm. Yani Otosansit’in olduğu yere kentsel dönüşüm yapacakmış. Kentsel dönüşümün içinde neler var, lüks konutlar var, otel var, caddeler var. Niye Otosansit diye sorduğumuzda, Otosansit’in kamulaştırılması daha kolay olurmuş. Şu an Otosansitte çalışan esnafımızın yüzde 85’i kiracı durumunda malum iş yeri sahipleri zamanında yatırım yapmışlar, ya da yurt dışında yaşıyor bir kısmı. Ama acil olarak yapılması gereken kentsel dönüşüm ile alakalı noktalar yolun alt tarafı. Allah korusun bugün bir deprem olsa binaların tamamı dayanıksız, çürük. Arabayatağı, Vakıf, Yavuzselim, Yıldırım Mahallesi perişan halde. Fakat rantın yüksek olduğu yerleri tercih ediyorlar, biz de elimizden geldiği kadar yaptırmamaya çalışıyoruz, aslında olması gerektiği gibi olması konusunda ısrar ediyoruz. Vatandaşlarımıza bu durumu anlatacağız tabii ki. Kentsel dönüşüm yapılacaksa öncelikli yerlere yapılması gerekiyor.
Peki Milliyetçi Hareket Partisi 8 tane meclis üyesiyle Yıldırım için neler yaptı?
Biz 8 tane meclis üyemizle belediyede ana muhalefet partisiyiz. Vatandaşlarımızın faydasına olacak her konuda belediyenin yanındayız ama rantı hissettiğimiz zaman, vatandaşımıza zarar verecek bir karar alındığı zaman da ret oyunu vererek karşısında duruyoruz. Her ay bir çok önerge veriyoruz, bir tanesinden özellikle bahsetmek istiyorum; Yıldırım, biliyorsunuz bir marka kent haline geldi, nedir bu marka, biliyorsunuz ki gençler arasında yaygınlaşan uyuşturucu illeti var maalesef. Bununla alakalı dedik ki; okullarda okuyan öğrencilerimizin güvenliğini sağlamak için, belediye bütçesinden pay ayırarak okullarımızda birer tane güvenlik görevlisi görevlendirelim. 45 tane okulumuz var, hepsine birer tane güvenlik görevlisi atayabiliriz. Bize vermiş oldukları cevap; bütçe yetersizliği. Bütçe yetersizliği derken Başkan Edebali’ye baktığımız zaman belediyenin bütçesinden yaklaşık 12 milyon civarında reklama bütçe ayırmışlar, bunun yüzde 10’luk kısmını okullarımızdaki güvenliğe ayırmış olsak bir yıllık ücretlerini karşılamış oluyoruz. Sizin reklamınız bizim çocuklarımızın sağlığından, canlarından daha mı önemli? Zaten yapmış oldukları hiç bir faaliyet yok. Bakıyorsunuz bilbordlarda Edebali; onu yaptık, bunu yaptık diye poz veriyor, sanki farklı bir ilçede yaşıyoruz. Tabi bunun gibi vermiş olduğumuz birçok önergeler var, kısmen kabul ediliyor, kısmen edilmiyor, ama mücadelemiz devam edecek. Yıldırım’da 69 tane mahalle muhtarımız var, muhtarlarımızın da çeşitli sıkıntıları oluyor, elektrik, doğalgaz, internet, su faturalarını ödeyemediklerini belirttiler bizde bu konuyla alakalı belediye meclisine bir önerge verdik, dedik ki; 300 lirayı geçmemek kaydıyla muhtarlıkların faturaları belediye bütçesinden karşılayalım. Bu önergemizde oy birliği ile kabul edildi şu an Yıldırım’daki muhtarlarımız faturalarını götürerek belediyeden tahsil ediyorlar. Şimdi malum seçim sürecindeyiz seçimi atlattıktan sonra belediye ile ilgili çalışmalarımız olacak. Yine Yıldırım’ın değerini arttırmak için burayı afet korkusu, deprem korkusu taşımayan bir kent haline getirelim, sosyal ve kültürel yaşam alanı haline getirelim Yıldırım’ı. Daha sonra tüm Bursa’da olan ama Yıldırım’da daha çok hissedilen ulaşım problemini dikey ve yatay yollarla çözelim dedik. Daha sonra 21. yüzyılda yaşıyoruz halen Yıldırım’da elektrik, su, kanalizasyon çalışmaları eksik. 7-8 hane bir evden elektrik çekiyor. Her seçim zamanı bununla ilgili sözler verilir. Hatta geçen seçimde Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu bunun sözünü verdi, abonelikleriniz yapılacak dedi ama sonuç değişmedi, yine bir seçime gidiyoruz, bunlar yine söylenecek vatandaşa ama hiç bir şey yapılmayacak. Bunun dışında Yıldırım’da oturan halkımız alışveriş yapmak için, piknik yapmak için diğer ilçelere gitmek zorunda kalıyorlar. Gelin burada da bir kent parkı yapalım, alışveriş merkezleri, oteller yapalım dedik. Bizim amacımız yapıcı muhalefet yapmak hatta zaman zamanda seçim zamanında verdiğiniz sözler güzel, onları tutmak için bizde size yardımcı olalım, elimizi taşın altına koyalım, ne gerekiyorsa yapalım diyoruz ama ortada yapılan hiç bir şey yok. Yapılan tek şey var eleştiri, kimi eleştiriyor, geçmiş dönemdeki başkanı ama o a Adalet ve Kalkınma Partisi’nin belediye başkanıydı. Gariptir oy oranına baktığımız zaman en çok oyu Yıldırım’dan alıyorlar ama hizmet noktasına baktığımızda hiç bir hizmet yok. O kadar çok ayrımcılık var ki geçen gün metroyu protesto ettik. Batı yakasına giden metrolar klimalı, doğu yakasına giden metrolarda klima çalışmıyor. Bu olabilecek, kabul edilebilecek bir şey mi? Arabayatağı yönüne giden metrolarda vagonlar değişiyor ve biz öğlen saatinde gittik ve oradaki vatandaşlarımıza vantilatör dağıttık. İki durak zor gittik. Hatta orada büyükşehir belediyesine; Bursa hamamlarıyla meşhurdur, hamamların reklamını mı yapıyorsunuz diye? sorduk. Yani Yıldırım ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Allah izin verirse ilk yapılacak yerel seçimlerde biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak Yıldırım’ı almayı hedefliyoruz. Son iki seçimdir Yıldırım seçmeni MHP’ye göz kırpıyor, ikinci parti olarak çıkıyoruz. Ben yapılacak olan ilk yerel seçimde inanıyorum ki doğru bir aday ile kendimizi doğru anlatarak, Yıldırım’a doğru hizmetleri yapacağımızı anlatarak belediyeyi Milliyetçi Hareket Partisi’ne kazandıracağız. Biz Milliyetçi Hareket Partisi Yıldırım Teşkilatı olarak, 45 tane arkadaşımız, kadın kollarımız, 8 tane belediye meclis üyemiz ile birlikte inanın gece gündüz demeden çalışıyoruz, bir şeyleri daha iyi yapmak adına gayret ediyoruz. Genel başkanımızın da işaret buyurduğu gibi; “Önce ülkem sonra partim ve ben” diyor. Bizim için her şeyden önce Yıldırım halkının mutluluğu, çıkarları ön planda. Bütün ekip arkadaşlarımızla beraber Yıldırım halkının yararına olacak her işte vatandaşlarımızın yanındayız.
Güner Aklan CHP Yıldırım İlçe Başkanı
Güner Bey Yıldırım nasıl bir ilçe? Yıldırım için neler yapılmalı, Yıldırım’da neler eksik?
Aslında Yıldırım kimliğini bulamamış bir ilçe. Şu an tanımlamakta güçlük çekiyoruz, yani Yıldırım bir tarih, turizm ilçesi mi yoksa ziraatın hakim olduğu bir ilçe mi, ticaret ve sanayinin olduğu bir ilçe mi, kültürü ile mi anılıyor, sanatıyla mı anılıyor bu anlamda kendini çok fazla ifade edememiş bir ilçe. Tarih yönü ağır basıyor ama o tarih yönünün de turizme bir dönüşü yok. Yıldırım o turizm potansiyelini kullanmıyor, kullanamıyor. Eski bir ilçe, özellikle yapı stoku açısından eskimiş bir ilçe bu sorunu var, bir de buna bağlı olarak imar sorunu var, kaçak yapı sorunu var. Bu aşamada mutlaka kentsel dönüşümün hayata geçmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüme de bir türlü başlayamadılar. Yapbozlarla geçen bir dönem oldu. Özellikle Yıldırım eski Belediye Başkanı Özgen Keskin’in son döneminde bir başlandı denildi sonra vazgeçildi, şimdi tekrar bir hazırlık dönemi içinde. Bu dönemin iyi etüt edilmesi lazım. Sadece kaçak yapıların değil artık ruhsatlı ama eskimiş binaların da bir şekilde dönüşüme ihtiyacı var. Ama bu dönüşümü yaparken kent halkıyla beraber yapmak lazım. Bu insanları alıp başka bir noktaya götürüp ve yenilenen yere yeni insanların gelmesi bir kentsel dönüşüm olmuyor. Bunun adı sadece bina yenileme oluyor. Kentsel dönüşümün desteklenmesi lazım, çünkü buradaki insanların ekonomik gücü yok, sınırlı. Aynı şekilde emsal artışını da sağladığımızda bu seferde kenti betonlaşma noktasına getirmiş oluyorsunuz. 17 ilçe arasında metrekare açısından en küçük olup, nüfusu bu kadar yoğun olan başka bir ilçe yok. Dolayısıyla Yıldırım’ın daha sonra genişleme şansı da yok bir Nilüfer gibi. Kentsel dönüşüm için bazı fedakârlıkların yapılması lazım. Bir kesim vatandaşı başka bir noktaya taşımak gibi, onlara cazip gelecek bazı pazarlıkların yapılması lazım. Aksi halde 8 katı 16 kata, 10 katı 20 kata çıkardığınızda Yıldırım’ın havası kaçıyor. Zaten nüfus alanından diğer ilçelere göre yoğun olduğunu söylemiştik bu sefer o yoğunluk iki katına çıkacak demektir. Öte yandan alt yapı sorunları halen devam ediyor. Alt yapı sorunlarına da yeteri kadar ilgi gösterilmiyor. Nasıl olsa kentsel dönüşüm gelecek, yeniden yapılanmalar olacak diye alt yapı ile ilgili sorunlar çözülmüyor. En son seçim günü Fidyekızık’da bir sel baskını oldu ve oradaki insanlarında mağduriyetleri giderilmedi. Ki bu bile basit çözülebilecek bir şeydi fakat orada yaşanan sıkıntı Bağlaraltı’na, Erikli’ye, Esenevler’e kadar yansıdı. Bu yüzden ciddi bir alt yapı sorunu var. Bunun iyi planlanması gerekiyor. Yine önemli olan diğer bir sorun, ulaşım. Şu an minibüslerin kent merkezi üzerinde çalışması yeterli değil. Nilüfer İlçesi’ndeki gibi bir ulaşım ağının olmadığını görüyoruz. Bu ulaşım ağının ne zaman kurulacağına dair net bir çalışma da yok. Her ne kadar Kestel’e kadar raylı sistem hattı uzasa da yan bağlantılarının sağlıklı olmadığını görüyoruz. Yıldırım’ın bir göç sorunu var. Göç sorununun olmasının nedeni şu; İnsanlar burada belli başlı ihtiyaçlarını gideremediği için göçüyorlar. Siz burada sosyal donatı alanlarını oluşturmazsanız ve sadece belli insanlara yönelik organizasyonlar yaparsanız, buradan tatmin olmayacak insanlar doğal olarak gidecektir bu ihtiyaçlarını Nilüfer’de giderecektir. Bugün insanlar bir kahve içmek için bile FSM’ye gidiyorsa ya da Özlüce’ye gidiyorsa bunun üzerinde kent yöneticilerinin ciddi anlamda düşünmesi gerekir. Demek ki böyle alanlara ihtiyaç var ve bu giderilmiyor doğal olarak da insanlar Yıldırım’ı terk ediyorlar. Yıldırım’a mutlaka böyle alanları kazandırılması lazım… Yıldırım’da çok ciddi anlamda donatı eksiklikleri var. Mesela yıllar önce DSP döneminde yapılan Barış Manço Kültür Merkezi, yine DSP döneminde yapılan Yavuz Selim Spor Kompleksi’nin dışında insanların ihtiyaçlarını giderecek büyük alanlar oluşturulmadı. Cazibe Merkezi yapıldı ama çok atıl kaldı bu kadar büyük bir alanı kullanan kişi sayısı az. Sadece Siteler, Kaplıkaya bölgesinde insanlar kullanıyor. Millet Mahallesi’nden ya da Anadolu Mahallesi’nden gelen çok az ya da hiç yok. Burada oturan vatandaşlarımız metroya binerek Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’na gidiyor. Ayrıca dere yatağında inşa edilmesi yarın öbür gün bir sıkıntı doğurur mu, inşallah doğurmaz. Çünkü Artvin’de gördük dere yatağında yapılan her yapı kesinlikle risk. Öte yandan kamulaştırma alanında bazı çalışmaların Yıldırım’da yapılması lazım. Sağlık açısından baktığımızda kötü bir durumda değil Yıldırım Şevket Yılmaz Hastanesi ve Yüksek İhtisas Hastanesi var bunun yanında bir sağlık kompleksi çalışması da vardı bu da tamamlanırsa Yıldırım’ın yeteri kadar sağlıkla ilgili çok sıkıntısı olacağını düşünmüyorum. Yıldırım’daki okullara bakacak olursak halen bazı okulların sınıflarında 40- 50 kişilik. Tabi bu sadece Yıldırım’da olan bir şey değil. Yıldırım, gerçekten kimliğini bir türlü bulamadı önümüzdeki bir on beş yılda da bulacağı kanaatinde değilim. Ve merkez ilçelerinin kimlik bulması bir süreci getirir. Nilüfer’e baktığımızda çok sonradan oluşmuş bir ilçe, neredeyse tamamı göçlerle oluşmuş bir ilçe ama sağlık, kültür, spor kenti diye kendini tanımlıyor. Ve bunun üzerine de çok ciddi yatırımlar yapıyor. Nilüfer bunu yapıyor, Osmangazi bunu yapıyor diye bir şeyler yaparsanız kimlik kazanmış olmuyorsunuz. Bu süreklilik arz eden bir şey, halkın ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanıp her geçen gün daha geniş kitleye ulaşmayı hedefleyerek ve süreklilik arz ederek oluşan bir şey… Ben kişisel olarak baktığımda da bir Osmanlı’nın devamı olmak istemiyorum. Kimliğimi inkar etmiyorum ama onlar gibi de olmak zorunda değilim. Emir Sultan Türbesi, Yeşil Türbe, Ulu Cami elbette benim ben onları korumak zorundayım, tarihime sahip çıkmak zorundayım ama Osmanlı gibi de yaşamak istemiyorum. Yıldırım biraz bunun üzerinden gidiyor. Dini argümanlar sürekli kullanılıyor siyasette de.
Peki Uludağ OSB’nin hayata geçmesi Yıldırım’ı nasıl etkiler? Vişne Caddesi’nde yer alan işletmelerin Uludağ OSB’ye taşınması Yıldırım’da ticareti nasıl etkiler?
Bunun iyi etüt edilmesi gerekiyor. Bursa’da yeni bir sanayiye ihtiyaç var mı, öncelikle buna bakmak lazım. Öncelikle otosansit ve sanayi alanları ne kadar dolu, orada hangi sektörler istihdam edilecek bütün bunları iyi etüt etmek lazım. Bu biraz teknik bir konu, çok fazla bir şey söylemeyeceğim bu konuda. Ama meslek liselerinin organize sanayi bölgeleriyle uyumlu çalışması, koordine olması bu anlamda doğru bir çalışma. Vişne Caddesi’nde yer alan işletmeler sanayi alanında bir üretim yapacaksa bunun sanayi bölgelerinde yer alması bence doğal, normal olanı bu çünkü oraya indiğiniz zaman bir anlamda da bakıyorsunuz konut ve hemen yanında iş yeri sonra bir daha konut,sevkiyat, üretim hepsi iç içe geçmiş durumda. Orası bir keşmekeşlik içinde. Orası eğer bir konut alanı olacaksa o şekilde değerlendirilmeli, ticaret alanı olarak değerlendirilecekse o da mümkün ama konut ve sanayiyi ayırmak lazım. Sanayi üretiminin Uludağ OSB’de olması bana göre daha doğru. Yine kentte yer alan Otosansit ile ilgili bazı sıkıntılar var. Kestel’de yeni bir alan açıldı, esnafın yerleşmesi için ama Otosansit’te boş alanlar var orası doldurulmadan Kestel’deki yer devreye giriyor.Yıldırımın yenilenmeye, modernizasyona ihtiyacı var tarih ile yeni jenerasyonu bir araya getirecek bir ekip çalışmasına ihtiyaç var. Daha fazla kamu binalarına ihtiyaç var, yerelliği çok fazla önemsemeyen bir anlayış var. Bugün Yıldırım ile ilgili bütün çalışmaları büyükşehir belediyesi yapıyor. Belki daha iyi yapıyor ama talep fazla olduğundan çalışmaları sıraya koyuyor. Bu da zaman alıyor tabi. Yasayla beraber ilçe belediyelerin pek bir gücü kalmadı. Biz Yıldırım’ın daha da gelişmesi için ve doğru çalışmaların yapılması için Yıldırım Belediyesi’ndeki meclis üyelerimiz ile birlikte belediye nezdinde bütün çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle kentsel dönüşüm konusunda çok ciddi uyarılarımız oldu ancak bunun dinlenmediğini gördük. İsmail Hakkı Edebali göreve başladıktan sonra yeni bir proje hazırladılar biz yeni projede de yanlışları söylemeye devam edeceğiz. Neticede Yıldırım’ın şehircilik anlamında hak ettiği noktaya gelmesini istiyoruz. Bu hemen olacak bir şey değil günden güne ilerleyecek bir süreç, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Yıldırım halkına katkı sunacağız.
Ahmet Tilci Yıldırım Kent Konseyi Başkanı
Başkanım Yıldırım’ı nasıl tanımlarsınız?
Yıldırım genel anlamda dar bir bölgeye çok sayıda insanın yerleştirildiği, çarpık yapılaşmanın olduğu bir yer. Nüfusu 700 bini geçti. Nüfus olarak birçok ilden kalabalık durumda ve yerleşim alanı dar… Bu da bir yoğunluk meydana getiriyor. Yıldırım Belediye Başkanımız İsmail Hakkı Edebali’nin önemle üzerinde durduğu kentsel dönüşüm projesi var. Mahalle mahalle adım atılıyor bu çalışmalar yapılınca, Yıldırım bölgesi daha düzenli bir yaşam alanı olacak. Yolun alt tarafındaki mahallelerde sıkıntı çok büyük. Binalar eski, yollar dar, sosyal alanlar yok. Buralarda daha sağlıklı yapılar ve donatı alanları yaparak daha sağlıklı bir Yıldırım’a kavuşacağız. Belediye başkanımız mahalleri gezerek yapılması gerekenleri anlatıyor, halkı bu konuda bilinçlendiriyor, biz bu konuda da yardımcı oluyoruz. Bursa’nın en çok kentsel dönüşüme ihtiyacı olan bölge Yıldırım’dır. Yıldırım’da güzel yerler de var, Cumalıkızık’ın namı dünyaya yayılıyor. Fidyekızık bölgesi yine öyle tarihi dokusuyla doğa güzellikleriyle oldukça güzel yerler. Yapılan projelerle Yıldırım daha cazip bir yer haline gelecek. Öncelikle yapılar açısından bir adım atılması lazım. Bir yıldan fazla bir süredir kentsel dönüşüm ile ilgili adımlar atılıyor. Proje tamamlandığı zaman Yıldırım yeni yüzüne kavuşmuş olacak ve hak ettiği yere gelecek. Yine eğitim konusunda adımlar atılıyor. Okullarda bir takım çalışmalar yapılıyor. Eğitim ailede başlıyor ama ailelerin de eğitilmesi lazım.
Yıldırım Kent Konseyi olarak yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir?
Yıldırım Kent Konseyi olarak 15 tane çalışma gurubumuz, 4 tane de meclisimiz var. Bu arkadaşlarımız hepsi kendi alanlarında çalışmalar yürütüyor. Yıldırım’da yapmış olduğumuz çalışmaların bazılarından bahsetmek gerekirse; Yıldırım’da 16 tane okulda psikolog ve emniyetten görevli arkadaşlarla beraber öğrencilerimizin velilerine yönelik bilgilendirme toplantıları yaptık. Öğrencilere merak uyandırmaması için yapmadık. Öncelikle ailelerin bilinçlenmesi lazım… Öğrencilere anlattığımız takdirde bir merak uyandırmasını istemedik. Madde bağımlısı çocuklara nasıl davranılması gerektiğini, çocuğunuzun kullandığını nasıl anlarsın, neler yapılmalı şeklinde güzel bir seminer düzenledik. Güzel neticeler aldık. Bu aslında Türkiye’nin genel bir sorunu ama Yıldırım ilçemizde biraz dikkat çekiyor. Milli Eğitim Müdürlüğü, Emniyet görevlileri ile bu mücadelemizi yapıyoruz. Sonra sağlık gurubumuz var, onların kadınlara yönelik yapmış olduğu bir çalışma var. Kanserden nasıl korunabiliriz, erken teşhisin önemi ile ilgili sağlık müdürlüğümüz ile birlikte seminerler yaptık. Seminere katılan kadınlarımızı belediyenin araçlarıyla kanser taramasına götürdük. Yine yapmış olduğumuz bir başka çalışma organ bağışı ile ilgili. Konu ile ilgili uzmanları bir araya getirerek bir panel düzenledik. Organ bağışının önemini anlattık. Sonrasında şiir geceleri düzenliyoruz. Şairlerimizi davet ediyoruz, bizim bünyemizde olan şairlerinde katılımıyla şiir geceleri düzenliyoruz. Engelliler meclisimiz var. Yıldırım’da çok sayıda engelli vatandaşımız var. Bunun sayısı altı binin üzerinde galiba. Engelli hakları paneli düzenledik. Devletimiz de engelliler için çok güzel çalışmalar yapıyor. Engelli arkadaşlarımıza akülü araç hediye ettik. Kültür sanat gurubumuz var. Sergiler düzenliyoruz. Bunun dışında vakit buldukça hasta ve yaşlı vatandaşlarımızı ziyaret edip gönüllerini alıyoruz. Bir ihtiyaçları varsa gidermeye çalışıyoruz. İki okulda kütüphane açtık, devam edeceğiz bu çalışmaya. Geçtiğimiz dönemde her evden bir battaniye adıyla bir kampanya başlattık. İHH, Yıldırım Belediyesi ve Yıldırım Muhtarlar Derneği ile beraber 10 TIR yardım topladık. Battaniyeden aklınıza gelebilecek her şeye kadar vardı içinde. Suriyeli mültecilerimize ulaştırdık. Kadın Meclisimiz var, geceler düzenliyor İkbal Gürpınar geldi ve Yıldırımlı kadınlarımızla buluştu. Bunun gibi birçok çalışma yaptık. Şimdi yeni dönem hazırlığı içindeyiz. Toplumda bir takım sapmalar var. Bu sapmalar toplumda tehdit unsuru oluşturuyor. Önümüzdeki aylarda Kuran’dan hareket ederek bir konferans düzenleyeceğiz. Geçmiş dönemde helak edilmiş kavimler ve bunların helak edilme nedenleri olacak içeriği. Bir de Tarihi İpek Yolu Kızıklar adlı bir projemiz var. Bununla ilgili çalışmalar yürütüyoruz, son aşamaya geldik. Cumalıkızık’tan başlayıp Fidyekızık’a kadar bir üsten yol gelecek. Tarihi bir yol bu, bu yola araç girmeyecek, insanlar yürüyerek, at arabalarıyla yolculuk yapacak, tarih yeniden canlanmış olacak. Zaten belediyemizin de bir Osmanlı Köyü projesi var. Bu projemiz tamamlanmak üzere, bunu belediye meclisimize sunacağız. Ben aynı zamanda belediye meclis üyesi olarak da görev alıyorum. Dolayısıyla bu projeyi belediye meclisinde bizzat takdim edeceğim. Önümüzdeki günlerde de Yıldırım’da bir arama kurtarma derneği var. Bu kurumla birlikte deprem bilinçlendirme çalışması yapacağız. Sitelerin ve yüksek binaların yoğun olduğu yerlerde afet karşısında nasıl hareket edilmeli şeklinde bir çalışma yapacağız. Gençlik merkezlerimiz var bunlarla beraber ortak çalışmaları yapacağız, madde bağımlılığına karşı seminerlerimiz devam edecek. Yıldırım Spor Kulübü var. Potansiyeli oldukça genişledi. Bursaspor dışında Bursa’da en çok sporcusu bulunan bir kurum haline geldi. Branşlar arttırıldı. Sinema – Tiyatro kulübü kurduk, Barış Manço Kültür Merkezimizde sergilemek üzere oyun hazırlıyorlar. El sanatları gurubumuz var. Gurubun başkanı olan arkadaşımız gerçekten büyük bir sanatçı şu anda da Emir Sultan Türbesinin restorasyonunu yapıyor. Çok yetenekli bir arkadaş. Önümüzdeki günlerde de Kent Konseyi bünyesinde ya da YİLMEK’de kurs açmayı düşünüyor. Eğitim çalışma gurubumuz var. Eğitim çalışma gurubumuzun başkanı aynı zamanda Suriyeliler Derneği’nin başkan yardımcısı. Kentsel dönüşüm grubumuz var. Bu konuda panel yaptık. Konunun uzmanlarını, müteahhitleri, mimarları, belediye başkanımızı davet ettik. Başkanımız, hem müteahhitleri hem de mimarları dinledi, sonrada soruları cevapladı.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Şu an ülkemizde süren bir terör sorunu var. Kısaca ona değinmek istiyorum. Biz de doğu kökenliyiz. Türkiye son dönemlerde çok değişti. Birçok haklar verildi. Herkes istediği dili konuşuyor, anadilde eğitimler veriliyor. Siyaset yapma kanalları açıldı. Birçok alanda değişimler, gelişmeler yaşandı. Bütün bunlar yaşanıyorken silahların tekrar ortaya çıkması, yolların kesilmesi çok yanış şeyler. İnşallah bir an önce bunlar son bulur. Bir işi yaparken bir hedefiniz olur, terörizmde hedef yok sadece zarar vermek var. Devlet de son dönemde yaptığı çalışmalarla gücünü gösteriyor, bunun da yanındayız. Bizim Kapımız herkese açık, hangi düşünceye, hangi inanca sahip olursa olusun önemli olan insan olmak. İnsanca birlik beraberlik içinde yaşamak…