MEMUR-SEN BURSA İL TEMSİLCİLİĞİ “TÜM ANADOLU AYAKTAYIZ EMPERYALİZME KARŞI SAVAŞTAYIZ” DEDİ
– EMPERYALİZM VE ELİ KANLI TERÖR ÖRGÜTLERİ BURSA’DA LANETLENDİ
– MEMUR-SEN BURSA İL TEMSİLCİLİĞİ ZEYTİN DALI HAREKATI’NI BÜTÜN BENLİĞİYLE DESTEKLİYOR
BURSA- Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda düzenlediği basın açıklaması ile emperyalizm ve eli kanlı terör örgütlerini lanetledi. Zeytin Dalı Harekatı’nda ülkemizin Afrin’deki mücadelesini desteklediklerine dikkat çeken Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, “Vatan için şehadet şerbetini içen her yiğidi Süleyman Şah, şehit düştükleri yeri Süleyman Şah türbesi kabul ediyoruz” dedi.
Emperyalizm ve eli kanlı terör örgütlerine karşı ülkemizin sürdürdüğü mücadeleyi desteklemek amacıyla Memur-Sen’in “Tüm Anadolu Ayaktayız Emperyalizme Karşı Savaştayız” adıyla Türkiye genelinde 81 ilde kitlesel olarak yaptığı basın açıklamasına Bursa, duyarsız kalmadı. Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda sendika üyeleri ve vatandaşların katılımıyla düzenlediği basın açıklaması ile emperyalizm ve eli kanlı terör örgütlerini lanetleyerek ülkemizin Afrin’deki mücadelesini dualarla destekledi.
“ŞEHİTLERİMİZ ÖLÜMSÜZLÜK OTAĞINI MESKEN TUTTU”
Sendika üyelerinin ‘Mehmetçiğe selam desteğe devam’, ‘Teröre geçit yok’, Mücadelemiz sürecek emperyalizm yenilecek’ dövizleri ve ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları eşliğinde Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, “Operasyonun başlangıcından bugüne kadar ‘Düğüne gidiyoruz’ diyen 31 yiğidimizi şehadete uğurladık. Tam da bu yüzden; vatan için şehadet şerbetini içen her yiğidi Süleyman Şah, şehit düştükleri yeri Süleyman Şah Türbesi kabul ediyoruz. Biz, bütün inanmışlığımızla bir kez daha haykırıyoruz; onlar ölümü öldürdüler ve ölümsüzlük otağını mesken tuttular” dedi.
“AFRİN’DE YAŞANANLAR ÜZERİNDEN ORTAYA ÇIKAN İKİ FOTOĞRAF VAR”
Zeytin Dalı Harekatı’nın gerekçelerini ve hedeflerini, anlamakta zorlananların olduğunu belirten Numan Şeker, “Afrin’deki harekatı, yanlış anlamak için çırpınanlar, çarpıtarak anlatmak için kıvrananlar var. Türkiye’nin terörle mücadele konseptini, terör örgütlerine yönelik bitirici darbe hamlesini, savaş olarak göstermeye kalkışanlar var. Emperyalist kulvarda, kapitalist blokta yer alan sözüm ona müttefik ve dost ülkelerin Türkiye’ye yönelik örtülü savaş ilanını, sivil hassasiyeti ambalajıyla perdelemeye çalışanlar var” diyerek, şöyle devam etti: “Afrin’de yaşananlar üzerinden ortaya çıkan iki fotoğraf var. İlki; küresel terörle mücadele konusunda bedenini taşın altına koyan, Türkiye’dir. İkincisi ise terör örgütlerinin sırtını sıvazlayan, silah ve mühimmat yardımlarıyla terör örgütleriyle stratejik ortaklık kuran, bu şekilde Türkiye’nin yoluna taş koymaya çalışan küresel şer şebekesidir. Bu yüzden, sınırımızın yanı başında cirit atmaya yeltenen terör örgütlerinin kuruluş tarihçesini, Afrin’de yaşananların çerçevesini, Afrin merkezli Zeytin Dalı Harekatı’nın esbabı mucibesini doğru bir içerikle ortaya koymak gerekiyor. Bunu başardığımızda, tarihin ve coğrafyanın Türkiye’ye yüklediği misyonun gereklerini, cephede verilen mücadelenin anlamını ve değerini doğru kavrayabilir ve bütün çıplaklığıyla bihakkın anlatabiliriz. Emperyalizmin yerli lejyonerlerinin, kapitalizmin içerideki sinsi işbirlikçilerinin algılarda oluşturmak istedikleri cepheyi de ancak bu şekilde dağıtabiliriz.”
“KARŞIT CEPHE OLUŞTURMAK İÇİN TER VE DİL DÖKENLER BU KİRLİ İTTİFAKIN, TAPINAK ŞÖVALYELERİ HÜKMÜNDEDİR”
Zeytin Dalı Harekatı’nın Türkiye’nin emperyalizme direnme iradesinin, emperyalistlerin Suriye’de oluşturmak istediği düzeni reddetme mücadelesinin adı olduğunu söyleyen Şeker, “Suriye’de oluşturmak istedikleri düzen öyle kirli bir düzen ki; tarihte eşine pek az rastlanır şekilde milyonlarca insanı katletti, yerlerinden yurdundan etti. Bu, emperyalizmin toza dönüştürme stratejisidir. Toza dönüştürme stratejisi, emperyalizmin masa başında kurguladığı ve bizim medeniyet coğrafyamızda birkaç asırdır uyguladığı bir şiddet stratejisidir. Bu stratejinin uygulama aparatı, terörizmdir. Kullanışlı aptalları, terör örgütleridir. DEAŞ’ı, PKK/PYD’yi ve FETÖ’yü bu noktadan değerlendirdiğimizde, ülkemizde ve bölgemizde son beş yıldır yaşananları daha net anlamış oluruz. DEAŞ, PKK/PYD ve FETÖ arasındaki hem gizli hem de kirli ittifak, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Afrin’de yürütülen operasyona karşı içeride karşıt cephe oluşturmak için ter ve dil dökenler de bizim nazarımızda bu kirli ittifakın, tapınak şövalyeleri hükmündedir” diye konuştu.
“SİVİLLER ÖLÜYOR SÖYLEMİ, TİMSAHIN SÖYLEMİNDEN İBARETTİR”
Birinci dünya savaşından sonra kabileleri devletleştirenler, bugün de terör örgütlerini devletleştirme peşinde koştuklarının altını çizen Numan Şeker, “Şimdi güvenli bölgeden bahsediyorlar. Kimin güvenliği? Emperyalizmin aparatı eli kanlı terör örgütü PYD’ye zaman kazandırmak olmasın. koşuyorlar. Bu kez yakalandılar, Türkiye’nin çelmesine maruz kaldılar. ‘15 Temmuz darbe girişimiyle ordusu zayıfladı’ dedikleri Türkiye’nin teröre karşı sürdürdüğü başarılı operasyonlar sonrasında, sivil katliam yapmakla mahir bazı ülkelerin ‘siviller zarar görüyor’ kartını devreye sokmaları da gerçekten manidar. Türkiye, 15 Temmuz darbesinden sonra ordusuna sızmış gladyo artıklarını ve emperyalizmin aparatı FETÖ’cüleri temizleyerek operasyon gücünü artırmıştır. Asıl korkulan budur. Korktukları başına gelecek, emperyalizm ülkemizden olduğu gibi medeniyet coğrafyamızdan da def edilecek. ‘Siviller ölüyor’, timsahın söyleminden ibarettir. Dost ve düşman Türkiye’nin bu konuda ne kadar ince eleyip sık dokuduğunu çok iyi bilmektedir. Fakat, 9 askerimizin şehit verildiği saldırıda terör örgütünün sivilleri nasıl kullandığı da herkesin malumu” şeklinde konuştu.
“BARIŞ GİBİ MÜBAREK BİR KAVRAMI DAHİ SİLAHA DÖNÜŞTÜRMENİN HESABI İÇİNDELER”
Memur-Sen ailesi olarak terör ve çatışmadan arındırılmış adil bir dünya istediklerini söyleyen Numan Şeker, “Kimsenin kimseyi sömürmediği, hakça paylaşımın gerçekleştiği bir dünya için mücadele ediyoruz. Ne var ki; emperyalizm, başta bölgemizde olmak üzere sömürü düzenini sürdürmek için şiddeti ve terörü bütün dünya sathına yaymaktan çekinmemektedir. İçeride kimlerin, sözde savaş karşıtı söylemlerle algılarda cephe açmaya giriştiğini, daha da ötesi her zaman yaptıkları gibi emperyalizmi ve sömürüsünü gizleme niyetlendiğini çok iyi biliyoruz. Sözde barış yanlısı gerçekte emparyal geminin tayfası olanlar, ‘savaşa karşı barış’, ‘savaş halk sağlığı sorunudur’, ‘barış, hemen şimdi’ beyanlarıyla, Türkiye’nin hak ve adalet mücadelesini akamete uğratmak için ‘barış’ gibi mübarek bir kavramı dahi silaha dönüştürmek hesabı içindedirler. Biz sulh istiyoruz. Biz adalet istiyoruz. Fakat emperyalizm bölgemizden kovulmadan, emperyal taşeronu kanlı terör örgütlerinin kökü kazınmadan bunun sağlanamayacağını da çok iyi biliyoruz. Bu yüzden de çok rahat şunu deklare ediyoruz; ‘Türkiye, terörle mücadele ediyor, emperyalizme karşı da onurlu bir savaş veriyor’. Tam da bu yüzden Türkiye’nin Afrin’de gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı’nı bütün benliğimizle destekliyor, cephede vuruşan askerlerimize de ‘Allah yardımcınız olsun’ diyoruz. Milletin desteğini, ümmetin duasını alan devletimiz ve silahlı kuvvetlerimizin, şanlı ecdadın evlatları olmanın hakkını veren yiğitlerimizin terör örgütlerini yok edeceğine, emperyal akla diz çöktüreceğine de yürekten inanıyoruz” dedi. Basın açıklamasının ardından Afrin’de şehit düşen askerlerin ruhlarına dualar edildi.