Çok eskiden insanoğlu ne rahattı.
Avcı toplayıcı topluluklar ağaçlardan ve yerlerden toplayabildikleri otlar ile avlayabildikleri hayvanların etleriyle besleniyorlardı.
Bu güçleşmeye başlayınca; tabiat ananın kendisine ikramda bulunmasını beklememeye, ihtiyacı olanı kendisinin yetiştirmesine yöneldi.
Yaklaşık 10.000 yıl önce tarım ve hayvancılığa başladı.
Bahçede yetiştirdiği koparıp, avluda beslediğini kesip pişirip yedi.
Hayat güllük gülistanlık…
Para yok, ekstra çalışmak yok, telefon, elektrik, doğalgaz, su faturası yok, masraf yok, giyim kuşam, araba ev masrafı yok.
Kendisini sadece dışardaki vahşi hayvanlar ve tabiat olayları tehdit ediyor.
Geçen binlerce yılda insanoğlu aklı ile bu tehlikeleri bertaraf edip dünya üzerinde hâkimiyetini kurmayı başardı.
150 yıl önce binlerce yıldır birbirine saldırmaktan sıkılan insanoğlu; hayatı kolaylaştırmaya ve güzelleştirmeye ağırlık vermeye başladı.
Savaş aletlerinin yanında günlük kullanıma sunulabilecek araç gereçler tasarlamaya yöneldi. Elektrik, telefon, otomobil vb.
Bu türden buluşların talebine cevap verecek şekilde üretimin artması ise sanayi denen yeni bir kapı açtı insanoğlunun önüne.
Yalnızca 10 jenerasyonun ömrüne sığacak bir zaman diliminde; sanayi devriminin ilerlemesi ve onunla birlikte teknolojik sıçramalar artık takip edilemez hıza ulaştı.
Sanayi hızla ilerlerken üretimde robot kullanılmaya başlaması çok yakın bir zamana denk gelir.
O zaman işçiler ellerindeki çalışma şansını riske atacak endişesi ile tepki gösterdiler. Çalışanın işine makinalar göz koymuştu.
O zaman yeni sektörler doğacak ve insan işgücü ihtiyacı hiç ortadan kalkmayacak diye işçiler ikna edildi yola devam edildi.
Şimdi robotlar ve insanlar işbirliği halinde fabrikaların her hattında barışık bir şekilde çalışıyorlar.
Son çeyrek yüzyılda yepyeni bir yenilik insanoğlunu sinsice tehdit eder hale geldi; yapay zeka.
Tehlikenin farkına varıp konunun üzerinde çalışanla gelecek 10 yılda beşeriyeti nelerin beklediğine odaklandılar.
Başkalarının Sophia dediği“Robot Safiye”yi hepimiz gördük ve dinledik. Oturup sohbet ediyor. Yüz mimikleri insanımsı. Tepkileri de öyle. İlerde teşkilatlanmaktan ve hak aramaktan bahsediyor.
Bunların telefona cevap veren, güvenlik hizmeti veren, ev işlerine bakan, hatta en özel hizmetleri veren türlerini bile duyuyoruz.
Geçen bir eğitimde hocamızın aktardığı gelecek 10 yılda ortadan kalkacak meslekleri duyunca çok şaşırdık. Doktorluk, avukatlık, öğretmenlik… Bunların yerini yapay zekâ alacak.
Çocuklarımızın önce rakiplerinin sonra da potansiyel düşmanlarının farkında mısınız?
İnsanlığın başındaki yetersiz akıllara “gerizeka” dersem hakaret emiş olmam umarım.
O yetersiz zekâyı bir taraftan geliştirirken, diğer taraftan da başlangıçtakidoğal tehlikeleri ortadan kaldıran insanoğlu; yerine kendi elleri ile daha korkunç bir tehlike koyuyor.
Bu gün bize hoş gelen ve işimize gelen yapayzeka, çok hızlı bir şekilde kendi kendini süperzekaya geliştiriyor.
“Yapay zeka bizim ürünümüz ve biz kontrol ediyoruz. Allah’ın yarattığı doğal zekayı, yaratılanın ürettiği makinalar nasıl alt eder.”benzeri itirazlar ortaya atılacaktır.
Ya insanoğlu fazla iyi bir şey yapıp da kendini aşarsa, işte o vakit yaptığı şeyin de insanoğlunu aşması kaçınılmazdır.
İnsanoğlunu frenleyen bir Allah korkusu var, o makinalar da o da olamayacaktır.
Allah esirgesin,
Fahrettin BEŞLİ