Türkiye Yörük Türkmenleri; oluşturdukları bir heyet ile Bayırbucak Türkmenlerinin Rusya
ve Suriye güçlerinin saldırılarına karşı kendilerini savunmak üzere verdikleri mücadele
koşullarını yerinde görmek üzere Hatay ve Yayladağı ilçesinde incelemelerde bulundu.
Türkiye Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu, Ertuğrulgazi Yörük
Türkmen Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nihat Kula ve Türkiye Yörük Türkmen
Birliği Genel Sekreteri, Hüdavendigar Yörük Türkmen Dernekleri Federasyonu Genel
Başkanı Fahrettin Beşli önce bölgedeki kamu yetkilileri, ardından da Suriye tarafına geçip
Bayırbucak Türkmenleri ile görüştü.
Öncelikle Hatay Valisi Ercan Topaca, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş,
AFAD İl Müdürü Halil Aykut, Yayladağı Kaymakamı Sayın Alpaslan Altınışık ve Suriye
Türkmen temsilcisi müstakbel sağlık bakanı Mohamed Wajih Joumah (Muhammed Vecihi
Cuma) ile bölgedeki koşullar ve ihtiyaçlarla ilgili bilgi alışverişinde bulundular.
Bölgedeki incelemeler sürerken, Kızıldağ’ın Bayırbucak Türkmenleri tarafından geri
alınması, hava sahamızı ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi ve akabinde bir
helikopterin imha edilmesi ile yükselen tansiyon krize dönüştü.
İkinci gün Hatay Yayladağı’nda gerekli izinler alındıktan sonra bir Türkmen kılavuz
eşliğinde sınırın sıfır noktasına hareket ettiler. 15 km lik yolda 3 tane askeri kontrol noktasını
kendilerine önceden verilen bilgi sayesinde geçtiler.
Suriye sınırının berisinde Türkiye Cumhuriyeti devletimizin aldığı güvenlik ve insani
yardım tedbirleri, Türk milletinin Türkmenlere gösterdiği ilgi ve özen memnuiyet verici.
Türkiye’nin muhtelif yerlerinden gönderilen gıda, giyim, sağlık gibi insani yardımlar, Türkmen
yetkililere teslim ediliyor.
Sınırın sıfır noktasında Kızılay tarafından çadırlı acil müdahale sağlık birimleri
oluşturmuşlar. Burada cepheden gelen yaralıların acil müdahalesi yapılıp, Hatay’daki
hastanelere sevk ediliyor. Ayrıca sınırı geçenlerin özellikle çocukların muayeneleri ve aşıları
yapılıyor.
Ancak sınırın diğer tarafında Bayırbucak Bölgesi içinde kalan Yamadi Köyündeki
Türkmenler, Rusya’nın desteğini alan rejim kuvvetlerinin uçaklardan, gemilerden ve karadan
çok ağır bombardımanı altında varlıklarını koruma ve topraklarını terk etmeme mücadelesi
veriyorlar.
Türkmen bölgesinden Türkiye’ye göç yok. Ağır bombardıman başlayınca Türkiye
sınırına yakın köylere ve çadır kentlere geliyorlar. Hava taarruzları ve bombardıman
hafifleyince herkes tekrar cephedeki görev yerine dönüyor.
Sınırda karşılaşılan grup daha önceden Türkiye’ye göçmüş, Türkiye’deki çadır kentlerde
kaydı bulunan kadın çocuk ve yaşlılar. Erkekler buraya kadar getirip bırakıyor, kendileri
cepheye dönüyor, diğerleri Türkiye’deki çadır kamplarına gidiyorlar.
Heyet, pikap aracın üzerindeki 7- 8 silahlı muhafızın eşliğinde sınıra çok yakın Yamadi
köyüne vardı. İlk ziyaret yeri köy okulundan bozularak hastaneye dönüştürülen “Yamadi Şehit
Usema Eplak Seyyar Hastanesi” oldu. Bir telaşın ortasında kaldılar. Az önce Türkmen
dağındaki bombardımanda ağır yaralı olarak getirilmiş Türkmen savaşçılarına müdahale
edilmeye çalışıyordu. Birinin karnına şarapnel girmiş ve ayağı parçalanmış, diğeri kafasından
vurulmuş iki ağır yaralı bırakın steril olmayı, tıbben kabul edilemez koşullarda ameliyata
alındı.
Okulun sınıfları koğuşa dönüştürülmüş, bir gün önce ameliyat edilmiş yaralılar
üzerlerinde sadece bir battaniye olacak şekilde dinlenmeye ve iyileşmeye çalışıyorlar. Birçok
odanın kapısı bile yok.
Bölgede iki tane hastane varmış. Bir tahrip olmuş. Diğeri de Kızıldağ mevkiinde ateş
hattında kalınca malzemeleri bu okula taşınmış. Özellikle Lazkiye bölgesindeki cerrah
Türkmenler işlerinden ayrılıp burada gönüllü hizmet veriyorlar.
Okulun üst katının da daha önceki yardımlarla inşaatı başlamış. Kolonları ve birkaç
duvarı bitmiş, yarıda kalmış. Bu binanın tamamlanarak hastaneye dönüştürülmesi için destek
bekliyorlar.
Yol şartları sadece küçük arazi araçlarının dolaşmasına imkan veriyor. En fazla da çift
kabinli araçlar iş görüyor. Hem binek, hem de eşya taşımak için kullanılıyor. Ellerinde bir
minibüs varsa o da ambulans olarak hizmet veriyor. Bir şoför birkaç gün önceki
bombardımandan sonra 6 ağır yaralıyı bir minibüsün içinde üst üste olacak şekilde 15 km yol
getirdiğini anlattı.
Türkiye tarafındaki akrabaları ile kendi aralarındaki irtibatlarını sürdürmekte
zorlanıyorlar. Zaten yeterli sayıda olmayan telsizlerinin frekansı sürekli dinleniyor. Cep
telefonlarında ise durum daha vahim, sadece sınıra yakın yüksek yerde sinyalleri çekiyor.
GSM operatörlerinin burada sinyal güçlendirecek tedbir almalarını umuyorlar.
Bir Suriye Türkmen temsilcisi hallerini şöyle anlattı: “Dedelerimiz Arapça bilmezdi.
Türkçe konuşurlardı. Babalarımız da Türkçe konuşur, kırık dökük Arapça bilirdi. Biz Arapça
konuşuyoruz, kırık dökük Türkçe konuşuyoruz”
Suriye Türkmenleri 100 yıldır sıkıntı ve baskı altında. Esad ile birlikte bu daha fazla arttı.
Buna rağmen her ne olursa olsun Türkmenler bulundukları yeri toprakları terk etmeyecekler.
Üç senaryo konuşuluyor.
1. PYD’nin bulunduğu hattın denize ulaşması için Bayırbucak bölgesi boşaltılacak.
2. Rusya; bölgede sadece İŞİD ve rejim yanlıları kalacak şekilde diğer tarafları
3. Hatay da %30 Nusayri var. Bayırbucak bölgesini boşaltıp buraya Nusayriler
ortadan kaldıracak ya da etkisizleştirecek. Böylelikle yakın gelecekte Suriye
rejimi yanında IŞID le mücadele görüntüsü altında daha büyük hamleler yapacak.
yerleştirilecek. Uzun vadede de bu iki kesim birleşerek Hatay Suriye’ye dâhil
edilecek.
IŞID daima Suriye rejimine karşı olanlarla savaştı. Türkmen birlikleri bir kere Çobanbey
bölgesinde IŞID ile çetin çarpışma yaşadı.
Bu bölgede Suriyeli yok. El Nusra da yok. Savaşanlar daha çok İran Şiileri ve Esed’in
“şebia”ları yani her memleketten toplanmış çapulcuları / başıbozukları.
Çok kısa zaman içinde masaya oturmaya hazırlanan Suriye kendisini destekleyen
Rusya ve İran’ın himaye ve desteği ile müzakereler başlamadan önceki kısa sürede azami
ölçüde bölgeyi ele geçirmeye çalışıyor.
Buna karşı Bayırbucak Türkmenleri kısıtlı imkânlar içinde varlık ve yurtluk mücadelesi
Bayırbucak ve Türkmen Dağı nerede?
Bayır ve Bucak Hatay ilimizin güneyi ile Suriye’nin Lazkiye kenti arasında birbirine bitişik
iki ayrı bölge. Suriye rejimi kuvvetleri elindeki denize yakın olan batı yakası Bucak, muhalifler
daha doğrusu Türkmenlerin elinde bulunan doğu tarafı ise Bayır olarak bilinir. Son zamanlar
da kamuoyunda iki isim birleşerek Bayırbucak olarak anılmaya başlandı.
Türkmen Dağı ise Suriye’nin kuzeyinde açılmaya çalışılan koridorun batı ucunu kapatan
Bayır bölgesindeki bir dağ sırası. Bu nedenle herkes tarafında değerli bulunmaya başlandı.
Bu dağın ortasında Kızıldağ en yüksek tepe ve elinde tutan tüm bölgeye hâkim oluyor. O
nedenle Türkmenler ve rejim kuvvetleri arasında sık sık el değiştiriyor.
Savaştan önce 80.000 kişinin yaşadığı Türkmen Dağında yakın zamanda 35.000 kişi
vardı. 2000 kişi Türkiye tarafına geçti, şu an kamplarda. 4000 kişi Suriye’nin Türkiye sınırına
yakın bölgelere yerleşti. Kalanların 20.000 i Arap gerisi yani 9.000 i Türkmen.
Türkmen Dağı neden önemli?
1. PKK/PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde oluşturmak istediği yapının gerçekleştirilmesinde
Türkmen Dağı Çobanbey’den sonraki en son noktadır. Bu iki bölge ortadan kaldırılırsa bu
projenin gerçekleştirilmesinde herhangi bir engel kalmaz.
2. Türkmen Dağı, Esat’ın mensubu olduğu ve Hatay’da bulanan Nusayriler ile birlikte
büyük Nusayri Devleti kurulması hayali önündeki tek engeldir. Dolayısıyla bu engel kalkarsa
Türkiye’nin bölünmesinde bir aşama daha hayata geçmiş olacaktır.
3. Türkmen Dağı, Büyük Kürdistan’ın kurulmasında, Akdeniz’e ve dünyaya açılmasında
tek kapıdır. Türkmen Dağı, Türkmenlerde kalırsa bu proje yaşamaz, Kuzey Suriye Projesi
kendiliğinde yok olur gider. Aksi takdirde Türkmen Dağı engeli kalkarsa Kuzey Kürdistan’ın
yaşaması garanti altına alınır.
4. Türkmen Dağı Suriyeli Türkmenlerinin elinde kalan (serbestçe dolaşılan) tek bölgedir.
Rakka, Halep, Hama, Humus ve Golan daha önce düştü. Türkmen Dağının düşmesi,
Türkmen halkına travmatik bir sarsıntı yaşatacaktır. Türkmen Dağı, Türkmenleri kaybetmenin
eşiğine getirecektir. Türkmen Dağı, Türkmenlerin başta Türkiye olmak üzere birçok
Müslüman ve Türk devletlerine güvencinin ve inancının testi olacaktır.
BAYIRBUCAK TÜRKMENLERİ YARDIM KAMPANYASI
Türkiye Yörük Türkmenleri; Türkiye-Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliğinin
öncülüğünde ulusal çapta bir yardım seferberliği başlattı. Her ildeki Yörük Türkmen dernek
veya federasyonu kendi kentinde Bayırbucak bölgesindeki şartları ve ihtiyaçları anlatarak
yardım toplayacak. Oluşturulan üst komisyon, toplanan yardımlarla bölgedeki hastanenin
inşasını tamamlayıp ve lüzumlu araç gereç tedarik edecek. Toplanan yardımlar, Yayladağı
bölgesinde kurulan Türkiye Yörük Türkmenleri İrtibat ve Koordinasyon Merkezinde bulunan
temsilciler eli ile Bayırbucak Türkmenlerine teslim edilecek.
AYNİ YARDIMLAR İÇİN : En yakın Yörük Türkmen Derneği/Federasyonu ile irtibata geçiniz
NAKDİ YARDIMLARINIZ İÇİN:
HESAP ADI : BAYİRBUCAK TÜRKMENLERİNE YARDIM HESABI
BANKA : ZİRAAT BANKASI BURSA ŞUBESİ
ŞB. KODU : 60
HESAP NO : 52521827-5003
IBAN : TR 4900 0100 0060 5252 1827 5003
TÜRKİYE YÖRÜK TÜRKMEN BİRLİĞİ
Kendilerini “Oğuz’un 24 Boyu”nun nesli olarak takdim eden Yörük Türkmenler yurdun
dört bir yanındaki derneklerini artık tek çatı altında topluyorlar.
Yaşama alanı olarak tercihlerinden hareketle Bursa ve bazı kesimlerde “dağlı” diye
isimlendirilen bu insanlar; ağırlıklı olarak Ege, Marmara, İç Anadolu, Akdeniz ve Çukurova
bölgesinde Yörük, doğu ve güneydoğuda Türkmen olarak bilinirler.
Türkmen kelimesi sekizinci yüzyıldan itibaren Orta Asya’daki Türk boylarına batılıların
verdiği isim olarak tarihi kayıtlarda ortaya çıktı ve bu güne kadar aktarıldı. Yörük tabiri Orta
Asya’dan kafileler halinde önce Anadolu’ya, daha sonraları ise kışlak ile yayla arasında
göçerken yürüyen insanları tarif için halk arasında kullanılageldi. Özetle Türkmen; tüm
boylarını kapsayacak şekilde Türk Milletini işaret eden bir isim; Yörük ise bu milletin yürümeyi
yaşam şekline dönüştürmüş bir kesiminin dinamik yapısını ifade etmek için kullanılan
isimleşmiş bir sıfattır.
Türkiye’de bulunan Yörük Türkmen dernek, federasyon ve konfederasyonları bir birlik
çatısı altında toplanma çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda Türkiye – Türk Dünyası Yörük
Türkmen Birliği müracaat ve kuruluş işlemlerini tamamlayarak bakanlar kurulunun onayı
safhası sürüyor. (İrtibat: fahrettinbesli@yorukturkmen.net )