Home GÜNCEL HZ. BEHLÜL GAZETECİ OLSAYDI…

HZ. BEHLÜL GAZETECİ OLSAYDI…

- Guncellenme Tarihi: 2 Ekim 2018 15:33
7 min read
HZ. BEHLÜL GAZETECİ OLSAYDI… için yorumlar kapalı
0

Ukalâ-yi mecânînden (deli görünüşlü akıllılar) olan hazretlerden Behlûl-i Dânâ şu sıralar Bursa gündemini çokça meşgul ediyor. Bir çok behlülün söz ve hikayeleri kendisine bağlanan Behlûl-i Dânâ’ya halk fıkraları da mal edilmiştir. Behlûl; bohem bir hayat tarzını benimsemesine paralel olarak  bir nevi döneminin Diyojen’i olarak anılır.

Bizdeki Behlül ise biraz daha değişik, deli görünüşlü akıllılardan değil akıllı görünüşlü delilerden, fıkralar mal edilmiyor kendisine, kendisi fıkra gibi zaten…

Biz söz sahibi gerçek Behlûl gazeteci olsaydı nasıl davranırdı ona bakalım…

Bu kadar Hak aşığı bir kişilik asla bir kamu kurumunun çalışanına Whatsapp’tan “şuna söyle de bize bu ay 15 bin çıkma yapsın!” demezdi mesela…

Bize bu ay bu kadar ödeme yapmazsan elimde belgeler var yazarım demezdi. Behlûl elindeki belgelerle ilgili dilerse iddia edilenden görüş alır, sonra yazardı. Ya da direkt yazar, ama o belgelerle ilgili karşı taraftan açıklama gelirse onu da yayınlardı.

Behlûl gazeteci olsa belge satmazdı… Özellikle kamu kurumları ile ilgili belgeleri… Tüyü bitmemiş yetimin hakkının bu kadar ucuz olmayacağını bilirdi çünkü…

Behlûl evli miydi bilmem, ama evli olsa (hadi şeytana uydu yaptı diyelim) şantajlarına rağmen dik duran istediği parayı vermeyen özel ve tüzel kurumları karısına aratmazdı. Karısını da itinayla seçerdi Behlûl… Kocasının istediği parayı alamayınca kendisi aramayan, “Kocamın istediği parayı verin” demeyen, buna karşılık “Gel sana ödeme yapalım” denebileceğini de hesaplayan bir kadınla evlenirdi Behlûl…

Behlûl zamanında Yılın En İyi Sultanı, Yılın En İyi Sadrazamı, Yılın En İyi Halifesi, Yılın En Lezzetli Aşure Malzemecisi, Yılın En Vurguncu İnşaatçısı, Yılın En İyi Hürrem’i gibi tamamen düzmece, parayı verenin en “EN” olduğu organizasyonlar düzenlemezdi mesela… Bir de o abudik kubidik ödülün en miminum maliyeti bugün 6 bin TL ise 8. yüzyılda kaç altındı acaba? Bak merak ettim şimdi…

Daha da ötesi Behlûl, seni en iyi seçtim, 6 bin altınımı ver diye insanları sürekli taciz etmez, ferman yazıp onun bulun eline tutuşturup göndermez, telefonla kimseyi taciz ettirmezdi de ya da duman yoluyla…

Behlûl bu kadar düzgünse babası ne muhterem adammış değil mi?… İnsan eşini seçiyor da babasını seçemiyor işte… Şimdi Behlûl’un babası da yukarıda saydığım hiçbir şeyi yapmazdı, bunu yapmaya kalkan oğlunun kulağını çeker, hatta şöyle kallavi bir Osmanlı tokadı ile durumu taçlandırırdı… Bu muhterem zatın babasının yine şantajla para istediği kişilere gidip – arayıp paramızı verin, tahsilatçı benim demesini beklemek abesle iştigal olurdu. Ve en önemlisi asla “Artık bu şantajlar yeter” diyen ahaliyi arayıp ölümle tehdit etmezdi.

Bizim Behlül böyle mi?

Tarihte böyle büyük bir zata öykünen zavallı, senin köşeni ortalama bir zekaya sahip kim okursa okursun,  aklına Behlûl-i Dana gelmez…

Onun bunun hakkında dedikodu yaparak, kul hakkına girerek, milletin dinini imanını sorgulama cüretiyle Allah’a şirk koşarak, mantık yalamalığı ile bir yere varılmaz… Gerçek Behlüller bunu yapmaz.

Ve son söz…

Küp içindeki sızdırır…

Ahmağın Abdal,

Kafirin Abdullah,

Yosmanın İffet ismini alması gibi

Bir şerefsiz de Behlül ismini mahlas olarak kullanırsa akla Hz. Behlül yerine TESCİLLİ ŞEREFSİZ BEHLÜL gelir..!

Load More Related Articles
Load More By Semra NEJLA TEKE
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Anahtar Parti’ye ne gerek vardı..?

Şüphe yok ki; üç tarafı denizlerle çevrili, bulunduğu coğrafya gereği toprakları verimli, …