Son yıllarda hepimizi inciten, ATA’ya saygısızlık yapan kendini bilmezler ortalıkta geziyor..
Buna çanak tutanlar da var.
Ama genelde de ATA’YA SEVGİYİ özümseyen 80 milyonu da unutmamak gerek.
Yazar Süleyman Bulut’un yazdığı “Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler”i okudukça Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’e sevgimiz daha da arttı.
*Yıl 1922. Öğretmenler Birliği kurulması için Ankara’da yapılan toplantıya kadın öğretmenlerin davet edilmemesi Atatürk’ü kızdırır. Yetkililer, mecburen kadın öğretmenleri de toplantıya çağırır. Kadını ikinci plana atmaya alışanlar, Atatürk’ten asıl azarı salondaki oturma düzeninden yer. Atatürk, toplantıdaki tabloyu görünce, “Niçin kadın öğretmenleri ayrı oturttunuz? Sizin kendinize mi güveniniz yok, yoksa Türk kadınının faziletine mi? Bir daha böyle ayrılık görmeyeyim. Anlaşıldı mı?” der…
*Ankara’da tek lüks lokantanın olduğu 1925… Dönemin Basın Yayın Genel Müdürü Ahmet Ağaoğlu’nun bakanlıkta avukatlık stajı yapan kızı Süreyya, kız arkadaşıyla gider İstanbul Lokantası’na. Görevliler ona bir şey demez, ama babaya lokantaya kadınların alınmadığını hatırlatır.
Durumu öğrenen Atatürk, milletvekillerine telefon açıp, eşleriyle lokantaya gitmelerini ister.
Atatürk, eşi Latife Hanım ve Süreyya Ağaoğlu’nu da alıp kadınların alınmadığı lokantaya götürerek yasağı bitirir.
*Atatürk’ün Latife Hanım’la evlendiği ve İzmir’de olduğu günler.
Büyük Önder, İzmir’de bir sinemada film izlemeye davet edilir.
Gittiğinde salonun erkeklerle dolu olduğunu, dışarıda ise kendisi için bekleyen kadınların varlığını görünce sebebini sorar. Atatürk, kadınların sadece salı günleri sinemaya gelebildiğini öğrenince dışardaki kadınların sinemaya alınmasını ister. Böylece Türkiye’de ilk defa kadınlarla erkekler bir arada film izler.
Şimdi gel de 98 yıl önce kadınlara haklarını teslim eden Atatürk’ü sevme?..
*Günümüzde,Kırıkkale’li işadamı Sadettin Saran 18 adet spor salonu açtı.
Hepsine de “Atatürk Spor Salonu” adını verdi..
Böyle örnekler çooook.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk insanların ruhunda, beyninde, kimliğinde vazgeçilmez ve sarsılmaz yere sahip. Bu coğrafya Gazi Mustafa Atatürk aydınlanması, onun çizdiği yol olmadığı zaman istikamet olarak aydınlığa değil karanlığa doğru gider. Medeniyete doğru değil barbar eğilimlere, demokrasiye değil otoriter rejimlere doğru gider. Atatürk’ün çizdiği perspektif, insanlarımız, çocuklarımız için ekmek gibi, su gibi varoluşun bir parçası olarak devam edecektir.
Ata’ya sevgimiz hiç eksilmedi..
Artmaya devam edecek..