Yaklaşık 20 yıldır Bursa’mızın en nadide ilçesi (sonradan yapılaşması sebebiyle de yönetimi en kolay ilçesi) Nilüfer’de belediye başkanlığı yapan Mustafa Bozbey son günlerde neredeyse herkesin diline pelesenk olan isim haline geldi.
Cumhuriyet Halk Partisinin aday başvuru ve açıklama sürecini Ak Partiden ve diğer partilerden öne alması münasebetiyle Bursa’da sol – sağ kanatların siyasi aktörlerinin çoğu kanat çırpıyor bu aralar… Ak Parti, MHP ve İYİ Parti’nin de içinde sıkıntılar, koltuk savaşları, ayak oyunları, gammazlar vs’ler olmasına rağmen CHP’lilerin huyundan mıdır, Bursa’nın suyundan mıdır nedir bilinmez, maşallah tavan yapıyor iç çekişmeler. Hadi tavan yaptı diyelim, bir de gizleme, saklama gereği de duymuyorlar…
Ak Partililerin “Görev verilirse kabul eder, layıkıyla yaparız” yaklaşımlarının aksine CHP’lilerin bir kısmı “Benden iyi kimse yapamaz, o ilçeyi benden başka kimse alamaz” söylemini ulu orta söylüyor. Anladınız tabii benim zeki okurlarım, bunu en çok da Bozbey yapıyor son zamanlarda.
Hayri Türkyılmaz’ın “Doz Aşımlı Hayriseviciliği”ni bilmeyen kalmadı zaten, artık alıştı millet, kimseye batmıyor. Lakin mütevazı, sıcak, yakın, halkçı, cumhuriyetçi bir profil algısı oluşturmuş Bozbey’in bu söylemleri “Aman Allah’ım neler oluyor?” dedirtiyor halka…
Gelelim Bozbey neden bu cümleleri kuruyor kısmına…
Evet; Bozbey artık CHP’de istenmiyor.
Nilüferlilerin fikri zikri ne olur bilemem ama, kendi yuvasında istenmeyen adam ilan edilmesi birinin ne acıdır?
Bozbey ne hissediyor acaba, o çok mutlu imajı çizmeye çalışan yüzünün arkasında..?
Yıllardır kendisiyle ilgili birçok şey yazıldı çizildi. Fetöcü bir firmanın kendisine verdiği destek sorgulandı, kimlerin Bozbey’in koruduğu soruldu. Hatta 2014 seçimlerinde Bozbey’in aday olmayacağı, Fetönün bu işe el atarak kendisini aday yaptığı da Fetö iddianamesinde geçen cümleler arasındaydı.
Kentsel dönüşüm rantının Nilüfer Belediyesinde nasıl paylaşıldığı kafe köşelerinde bile konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. Hiçbir müteahhidin bu konuda yasal girişimde bulunamamasının ana sebebi de rüşveti alan kadar verenin de suçlu olması elbette… Zira ufak bir imar değişikliği ile ekstra 20 daire kazanan müteahhit 2 – 3 daireyi verse n’olur ki ayrıca…
Bozbey’in eşinin Sosyal Destek Hizmetler Müdürü olarak görev yaptığı, baldızı, yeğenleri, yeğenlerinin eşinin de belediyede çalıştığı mahkemelerde tartışıldı.
Nilüfer’in en gözde mekanlarından olan Podyumpark’la ilgili bir dünya spekülatif söylem hala dillerde… Lakin bu konuda Ak Partili bazı isimlerinde rol alması konunun net olarak konuşulmasına hep engel oldu.
Hatta Bozbey’e son zamanlarda “Gizli Ak Partili” yakıştırması yapanlar dahi var.
Mustafa Bozbey bu sebeplerden mi CHP’de istenmeyen adam oldu peki?
Hayır…
Bozbey’in üstünün çizilmesinin ana nedeni Muharrem İnce sevdası oldu. Bursa’da bütün toplantılarda verdiği demeçlerde İl Başkanı Hüseyin Akkuş’u eleştiriyor ama nafile… Çünkü kendi ipini aylar önce kendisi çekti.
Birkaç gün önce Bozbey’in yakınlarından birisi bizzat kendi ağzından duyduğu iddiasıyla “Mutlaka Nilüfer, Büyükşehri istemiyorum, CHP olmazsa İYİ Parti olur” dediğini söylüyor.
Keza DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın da Bozbey ziyareti aba altından sopa göstermektir onun açısından.
Hoş; Aksakal önce Bursa İl Başkanı olarak yanına takıp gezdirdiği adamın parti çaycısına bile borç takan ve ödemeyen bir muhterem olduğunu bakmalı… Sonra DSP’ye belediye başkanı aramalı…
Bozbey’i hazin bir son mu bekliyor, yoksa Nilüfer yine eline mi bırakılacak bilmiyoruz, her şey Kılıçdaroğlu’nun iki dudağı arasında…
Lakin; o zamana kadar Kılıçdaroğlu’na giden dosyalardan neredeyse 2 katlı gece kondu yapılır deniyor, olsun gece konduya kentsel dönüşüm yaparlar sonra…
Haydi kalın sağlıcakla…