Felakete sürükleniyoruz, hem de hızla… Sadece şu geçtiğimiz hafta ülkemizde yaşananlara bakın, Antalya’da hortum,tufan, Marmaris’te 5 üzeri deprem ve İzmir’de,Bodrum’da sel… Biz, hortum denilen felaketi, Amerikan filmlerinden öğrenmiş çocuklarız, coğrafyamızda olmaz böyle şeyler derdik. Oysa bugün, çocuklarımızın yaşamı için bir tehdit!
Geçen gün MEB sayfasında, bu yıl sonu Temel liselerin kapatılması kararı alındı.
Dershaneden dönüşen temel liseler de,istatistiklere göre Türkiye’de 1007 temel lise ve burada öğrenim gören 214 bin 551 öğrenci bulunuyor.
Bu okullarda toplam 19 bin 928 öğretmen görev yapıyor.
Temel eğitim kurumlarının birçoğunun fiziki altyapılarını sağlayamadığına dikkat çeken sektör temsilcileri, kendilerine tanınan süre uzatılmazsa Haziran 2019’da temel liselerin yüzde 60’ının kapısına kilit vurulacağını kaydediyor.
Bunlardan yüzde 60’ı buna hazır değil. Sektör temsilcileri çalışmalarını tamamlamak için ek süre istiyor.
Her lider, bugün daha fazla sağ duyulu davranmalı..
Çareler aramalı… İktidar;çarşıda pazarda ve markette denetimi sıklaştırmalı..
Marketten çıkan bir vatandaş TV’de isyan ediyor: ‘5 liranın hesabını yapıyoruz, millet konuşmaya korkuyor. Neyden korkacağız? Konuşun, ben korkmuyorum konuşmaya. 1.800 ile ne olur? Kendileri 50 bin alıyor, gece yastığa kafalarını nasıl koyuyorlar. Millet koyun olmuş. 200 TL verdi de ne oldu. Verdi de ne yaptı? Verdiği gibi geri aldı. Bizim;evlatlırımız geliyor, torunlarımız geliyor. Biz niye bir kilo kıyma bir kilo biftek yediremiyoruz. Yeter artık psikilojimiz bozuldu.”
Seçim, seçim, seçim…
Şu dakikadan sonra, kim daha zengin, hangi ırk, hangi etnik gurup, hangi konuşmadili galip, kim kime üstün gelmiş, hiçbir ehemmiyeti olmayacak!
Ayrıştırmaya gerek yok..
Daha düne kadar tarımsal üretimde dünyanın kendi kendine yeten 7 ülkesinden biriyken neden patates ve soğanı bile ithal eder duruma düştük?
Tüm tarım ürünlerinde adeta fiyat patlaması yaşanıyor…
Artan enflasyon ve geçen yıl yaşanan döviz krizi sonucu girdi maliyetlerinin artması…
Çiftçinin sattığı ürün karşılığında yeterli girdi temin edememesi…
Kazanç sağlayamadığı için mecburen üretimden çekilmesi…
Daha da vahim olanı…
Ufukta durumun düzeleceğine ilişkin umut görünmemesi…
Artık stokçulara baskın veya ithalat sopasını kullanmak fiyat indirimi için yeterli olmuyor…
Neden sivri biber 30 lira oldu?
Neden patlıcan 20 lira oldu?
Neden açlık kapımıza dayandı?
Sebep?
DENETİMSİZLİK!..